9. Hafta
Apache Fc - Yedidoğan : 3-2
Kenan
Eser - Emre - Aktuğ
Kemal - Emir - Baki
Woly galibiyetiyle adeta kanatlanan takımımızda moraller gayet iyiydi. Üzerine rakibimizin maça Verim, Emre Alp ve Bilal gibi yıldızlarından eksik çıkacağı haberini alınca üzerimizde ister istemez bir rehavet oluştu.
Bu sezon ilk defa kaleye geçen Ulu Apache Olguner ise rehavetten oldukça uzaktı. Belalısı Ziya'nın tek geldiği maç olan Yedidoğan maçında karşı takımda yer alacağını duyunca isyan eden tecrübeli kaleci takım arkadaşları tarafından zor ikna edildi. Yeni pijaması ve sevgi dolu Apache eşofman üstüyle sahaya gelen yıldız kaleci maç öncesi sempatik hareketleriyle yine ilgi odağıydı.
Maça adeta aklımız havada başladık. Rakibimiz de eksikleri nedeniyle dağınık ve doğaçlama hücum edince ilk yarı oynanan futbol iki takımın kalitesinin oldukça altında geçti.
Daha çok duran toplarla etkili olurken golü de bir kornerden bulduk. Emir'in güzel ortasına arka direkte yükselen Aktuğ temiz bir kafa vuruşuyla takımımızı öne geçirdi, 1-0. Öne geçtiğimiz gibi rakibimiz de golü buldu. Eser'in hatasında defans arkasına sarkan Aytuğ plaseledi ama Olguner iyi kapattı. Fakat yeniden topu önünde bulan deneyimli forvet bu sefer affetmedi ve beraberliği sağladı, 1-1.
İlk yarı yine uğurlu skorumuz 1-1 le mi bitecekti? Hayır! Hücum ederken kaptırdığımız topu sinsice takip eden Kemal sol tarafta topu kaptı ve Baki'nin önüne açtı. Baki yine zımbaladı ve takımımızı bir kez daha öne geçirdi, 2-1.
İkinci yarıya oldukça amatör yenen bir golle başladık. Aktuğ'un çıkarken kaptırdığı topu Mert ileriye doldurdu. Emre, Eser ve Olguner'in şaşkın bakışları arasında fırlayan Ziya topu kafayla aşırdı ve ağlara gönderdi.
İkinci yarı rakibin forvetlerinin yorulması ve geri dönmede sıkıntı yaşamaları üzerine uzun toplarla çıkmaya başladık. Ancak en etkili pozisyonumuzu farklı bir şekilde bulduk. Eser'in kaptığı topu ayağının dışıyla rakip defansın arkasına göndermesiyle kaleciyle karşı karşıya kalan Kemal "tekte vurma sevdası"na kapılarak topu kaleciye nişanladı. Bulduğumuz kornerlerden de bir sonuç çıkmayınca yine kabusumuz olan 2-2 ye razı olacağız zannettik
Fakat yine bir uzun topta, arkası dönük bir şekilde topla buluşan Kemal, önce ufak bir tıklamayla topu kaldırdı sonra dönerek vurduğu voleyle kaleciyi avladı. Kaçırdığı gol, ileride presiyle top kapması ve beklenmeyen andaki golüyle iyice andırdığı Umut Bulut'un gol sevincini de taklit eden Kemal böylece takımın yedekteki star forveti ve bir anlamda Burak Yılmaz'ı olan Eray'a da mesaj göndermiş oldu.
Takımımız bu sonuçla galibiyet serisini 3 maça çıkarırken kazanmanın bir "alışkanlık" olduğunu bir kez daha kanıtladı Vasat futbola rağmen gelen galibiyetin yanında, Olguner'in Ziya'ya karşı olan iyi performansı da maçın önüne geçerek taraftarlar arasında haftanın konusu oldu.
29 Kasım 2012 Perşembe
A Clash of Kings*
8. Hafta
Apache FC - Woly Sport FC : 6-3
Kenan
Kemal - Emre - Aktuğ
Eray (Eser) - Emir - Baki
* Bu hafta da Game of Thrones konseptinde devam ediyoruz; 2. sezonun adı olan Kralların Çarpışması/Mücadelesi bu maçın başlığı için biçilmiş kaftan. Son 5 sezonun hepsinde final oynayıp 4ünü kazanan Woly'ye karşı hiç galibiyet almamış takımımız bu maça ayrı bir motivasyonla ve "tahta yeni aday olduğunu" ispat için çıkıyordu. Hafta içinde bir futbol klişesi doğrulanıyordu; "böyle maçlara motivasyon için ekstra çabaya gerek yoktur".
Tüm hafta boyunca şekillenen ilk 7 ise son anda değişti. Önce toplantısına "trafik" nedeniyle yetişemeyen Kemal'in maça çıkacağı belli oldu, sonra yine "trafik" nedeniyle Eser geç kalınca Eray ilk 7'de başladı. Rakibimiz ise ideal kadrosundan bir eksikle, All-Star kalecileri Emre Saylan'ın yokluğunda sahadaydı.
Maçın başında iki takımda kontrollü başladı. Net pozisyonlar yaşanmazken uzaktan şutlarla kaleler yoklandı ama bir sonuç alınamadı. Rakibin önde basması takımımızı ilk etapta yavaşlatsa da kaleci Kenan'ın güzel pasları ve beklerimiz Kemal ve özellikle Aktuğ'un iyi çıkışlarıyla bu sorunu aşıp daha etkili hücumlar geliştirmeye başladık. Bunlardan birinde sağ bek Kemal'in attığı uzun topu kontrol edip son çizgiye kadar inen sol bek Aktuğ içeriye çok sert kesti. Woly kaptanı Tolga topu çıkarmak isterken kendi kalesine yolladı, 1-0.
Uzaktan şutlarda 2 topumuz direkten dönerken, rakibin attığı sert şutlar ise Kenan'ın üzerine geliyordu. Rakibin uzun topla çıktığı bir pozisyonda, Emre'nin Kerem Barut'a yaptığı tartışmalı faulle kazanılan frikik ilk yarının skorunu belirledi. Eyüp çok sert vurdu ve top Kenan'ın müdahalesine rağmen ağlarla buluştu, 1-1.
İkinci yarıya başlarken hedeflediğimiz hızlı golü bulduk. Rakibin çıkarken kaptırdığı topta Emir güzel bir pasla Baki'yi buldu. Baki sağ köşede görmeye dayanamadığı örümcek ağlarını temizledi. Bu çocuk tam bir hijyen hastası! 2-1. Hemen sonrasında kullandığımız bir frikikte top önünde kalan Eray yerden vurdu, kalecinin hatasıyla beraber skoru 3-1 e taşıdık.
Ancak rakibin yetenekleri ayakları vardı. Maçın genelinde Emre'nin markajından kurtulmakta hayli zorlanan Kerem Barut boş kaldığı tek anda, müthiş bir plaseyle, kalecimizin ve defansın şaşkın bakışları arasında topu köşeden ağlara gönderdi, 3-2.
Tam "eyvah, rakip geri geliyor" diyecekken sezonun kendi adımıza en güzel golünü izledik. Yarı sahamızın ortasının solundan Emir'in kaldırdığı uzunu rakip sahanın ortasının sağından bekletmeden yine sola gönderdi Eray. Solda topla buluşan Baki yine top yere inmeden sol ayağının içiyle yaptığı müyhiş vuruşla topu sağ doksana gönderdi. Top tüm sahayı 2 pasla ve sarmal bir şekilde geçerek gol olurken izleyenlerin ağzını açık bıraktı, 4-2.
Yalnız rakibiniz Woly olunca her hareketinize dikkat etmeniz gerekiyor. Defansın anlık uyumasında arkaya sarkan Kerem Barut ters kademeye geciken Kemal tarafından düşürüldü. Hakemin de sonradan itiraf ettiği gibi net bir şekilde ceza sahasının dışında olan hareket sonrası beyaz nokta gösterildi. Penaltıyı çok sert kullanan Eyüp Çuhadar farkı yine bire indirdi, 4-3.
Bu gol sonrası Eray-Eser değişikliği yapıldı ve Kemal öne geçti. Onun önde inatla yaptığı pres sonucu panik yapan kalecinin vurduğu top Baki'nin önünde kaldı. Yıldızlaşan forvetimiz net bir vuruşla iki hafta üst üste hat-trick yapmış oldu. 5-3. Fakat bu gol Baki'ye yetmedi. Emir'in ceza sahasına doldurduğu topa rakip stoperle yükselen Baki, kafasının arkasıyla ufak bir dokunuş yaptı ve takımımızı iyice rahatlattı, 6-3. Böylece büyük takımlara karşı olan suskunluğunu büyük bir patlamayla telafi etmiş oldu.
Diğer taraftan tüm maç boyunca hiç durmadan bindiren ve rakibin yıldız sağ beki Ömer Karabacak'ın önüne duvar ören Aktuğ'a da ayrı bir parantez açıp onu kutlamamak olmaz. Gerçekten inanılmazdı.
Maç bu skorla biterken oyuncularımız "şampiyonluk" iddiasını daha yüksek sesle telaffuz etmeye başladılar. Her zaman bir arada oynamaktan keyif aldığımız ve örnek aldığımız abilerimizi ilk defa ve üstün bir futbolla yenmemiz de bu iddianın haklılığını gösterir nitelikteydi.
Artık Apache de Iron Throne'a* adaydı.
Apache FC - Woly Sport FC : 6-3
Kenan
Kemal - Emre - Aktuğ
Eray (Eser) - Emir - Baki
* Bu hafta da Game of Thrones konseptinde devam ediyoruz; 2. sezonun adı olan Kralların Çarpışması/Mücadelesi bu maçın başlığı için biçilmiş kaftan. Son 5 sezonun hepsinde final oynayıp 4ünü kazanan Woly'ye karşı hiç galibiyet almamış takımımız bu maça ayrı bir motivasyonla ve "tahta yeni aday olduğunu" ispat için çıkıyordu. Hafta içinde bir futbol klişesi doğrulanıyordu; "böyle maçlara motivasyon için ekstra çabaya gerek yoktur".
Tüm hafta boyunca şekillenen ilk 7 ise son anda değişti. Önce toplantısına "trafik" nedeniyle yetişemeyen Kemal'in maça çıkacağı belli oldu, sonra yine "trafik" nedeniyle Eser geç kalınca Eray ilk 7'de başladı. Rakibimiz ise ideal kadrosundan bir eksikle, All-Star kalecileri Emre Saylan'ın yokluğunda sahadaydı.
Maçın başında iki takımda kontrollü başladı. Net pozisyonlar yaşanmazken uzaktan şutlarla kaleler yoklandı ama bir sonuç alınamadı. Rakibin önde basması takımımızı ilk etapta yavaşlatsa da kaleci Kenan'ın güzel pasları ve beklerimiz Kemal ve özellikle Aktuğ'un iyi çıkışlarıyla bu sorunu aşıp daha etkili hücumlar geliştirmeye başladık. Bunlardan birinde sağ bek Kemal'in attığı uzun topu kontrol edip son çizgiye kadar inen sol bek Aktuğ içeriye çok sert kesti. Woly kaptanı Tolga topu çıkarmak isterken kendi kalesine yolladı, 1-0.
Uzaktan şutlarda 2 topumuz direkten dönerken, rakibin attığı sert şutlar ise Kenan'ın üzerine geliyordu. Rakibin uzun topla çıktığı bir pozisyonda, Emre'nin Kerem Barut'a yaptığı tartışmalı faulle kazanılan frikik ilk yarının skorunu belirledi. Eyüp çok sert vurdu ve top Kenan'ın müdahalesine rağmen ağlarla buluştu, 1-1.
İkinci yarıya başlarken hedeflediğimiz hızlı golü bulduk. Rakibin çıkarken kaptırdığı topta Emir güzel bir pasla Baki'yi buldu. Baki sağ köşede görmeye dayanamadığı örümcek ağlarını temizledi. Bu çocuk tam bir hijyen hastası! 2-1. Hemen sonrasında kullandığımız bir frikikte top önünde kalan Eray yerden vurdu, kalecinin hatasıyla beraber skoru 3-1 e taşıdık.
Ancak rakibin yetenekleri ayakları vardı. Maçın genelinde Emre'nin markajından kurtulmakta hayli zorlanan Kerem Barut boş kaldığı tek anda, müthiş bir plaseyle, kalecimizin ve defansın şaşkın bakışları arasında topu köşeden ağlara gönderdi, 3-2.
Tam "eyvah, rakip geri geliyor" diyecekken sezonun kendi adımıza en güzel golünü izledik. Yarı sahamızın ortasının solundan Emir'in kaldırdığı uzunu rakip sahanın ortasının sağından bekletmeden yine sola gönderdi Eray. Solda topla buluşan Baki yine top yere inmeden sol ayağının içiyle yaptığı müyhiş vuruşla topu sağ doksana gönderdi. Top tüm sahayı 2 pasla ve sarmal bir şekilde geçerek gol olurken izleyenlerin ağzını açık bıraktı, 4-2.
Yalnız rakibiniz Woly olunca her hareketinize dikkat etmeniz gerekiyor. Defansın anlık uyumasında arkaya sarkan Kerem Barut ters kademeye geciken Kemal tarafından düşürüldü. Hakemin de sonradan itiraf ettiği gibi net bir şekilde ceza sahasının dışında olan hareket sonrası beyaz nokta gösterildi. Penaltıyı çok sert kullanan Eyüp Çuhadar farkı yine bire indirdi, 4-3.
Bu gol sonrası Eray-Eser değişikliği yapıldı ve Kemal öne geçti. Onun önde inatla yaptığı pres sonucu panik yapan kalecinin vurduğu top Baki'nin önünde kaldı. Yıldızlaşan forvetimiz net bir vuruşla iki hafta üst üste hat-trick yapmış oldu. 5-3. Fakat bu gol Baki'ye yetmedi. Emir'in ceza sahasına doldurduğu topa rakip stoperle yükselen Baki, kafasının arkasıyla ufak bir dokunuş yaptı ve takımımızı iyice rahatlattı, 6-3. Böylece büyük takımlara karşı olan suskunluğunu büyük bir patlamayla telafi etmiş oldu.
Diğer taraftan tüm maç boyunca hiç durmadan bindiren ve rakibin yıldız sağ beki Ömer Karabacak'ın önüne duvar ören Aktuğ'a da ayrı bir parantez açıp onu kutlamamak olmaz. Gerçekten inanılmazdı.
Maç bu skorla biterken oyuncularımız "şampiyonluk" iddiasını daha yüksek sesle telaffuz etmeye başladılar. Her zaman bir arada oynamaktan keyif aldığımız ve örnek aldığımız abilerimizi ilk defa ve üstün bir futbolla yenmemiz de bu iddianın haklılığını gösterir nitelikteydi.
Artık Apache de Iron Throne'a* adaydı.
18 Kasım 2012 Pazar
Cold winds are rising*
7. Hafta
Apache FC - Gezi Merkezi : 5-2
Kenan (Deniz Duranay)
Aktuğ - Eser - Deniz Torun
Kemal (Eray) - Emir - Baki
*Yazının başlığı olan Game of Thrones'un 2. sezonunun mottosu, son iki hafta kaybettiğimiz puan kayıplarından sonra takımın hedefini belirleme dönemine girmesini ve artık gelen kışla havaların soğuması sonucu oluşan atmosferi güzel özetlemekte. Ayrıca bir sonraki haftaya da bir ön hazırlık niteliğinde.
Güzel mücadelemize ve az gol yememize rağmen iki haftada iki puan kaybeden takımımızda artık hedef galibiyetti. Yeni transfer Deniz Torun'un sol bekte, sakat olan Emre'nin yerine de Eser göbekte başladı.
İlk yarı oldukça kontrollü ve olumlu bir futbol ortaya koyup güzel pozisyonlar bulmamıza rağmen bu pozisyonları gole çevirmede aynı beceriyi gösteremedik. Üzerine bir de Kenan'ın sağ çapraz gelen sert topu içeri çelmesiyle geriye düştük. İlk yarının sonlarına doğru ise Aktuğ'un bindirmesinde topla buluşan Kemal topu düzeltip daha müsait durumdaki Baki'ye bıraktı, Baki topu yine bilindik adresine yolladı. Böylece son haftalardaki geleneğimizi bozmadan ilk yarıyı 1-1 bitirdik.
İkinci yarıya da istediğimiz gibi golle başladık. Eser'in savunmada kaptığı topu ileriye çok güzel taşımasını ve aynı güzellikte Baki'ye servisini usta golcü affetmedi. Golden sonra oyunun hakimiyetini ele almamız beklenirken oyun bir kaosa döndü ve iki takımın da karşılıklı gol pozisyonlarına girdiği dakikalar başladı.
Bu sırada Kemal Eray'la Kenan da Deniz Duranay'la değişti. Kenan'ın ayağım ağrıyor diye çıkıp koşa koşa randevusuna gitmesi gözlerden kaçmadı. Bu sırada kalecilerimizin alışkanlık haline getirmelerinden korktuğumuz topu içeri çelme hastalıkları depreşti ve Deniz ilk dakikasında golü yedi.
"Eyvah yine mi 2-2 bitecek maç" korkumuz son beş dakikaya kadar sürdü. Fakat Emir sahneye çıktı ve savunmada kaptığımız topu müthiş bir dribling ile ileri taşıdı. Bu sırada Eray'ın ön direğe yaptığı koşuyla arkada boş kalan Baki, Emir'den gelen pası net bir vuruşla gole çevirerek hat-trick yapmış oldu. Sonrasında rakibin atağında, adeta zamanın durduğu anda, rakip forvetle karşı karşıya kalan Duranay terse yatmasına rağmen ayağıyla kurtardığı topla yediği golü telefi etmiş oldu. Baki ise durmadı duramadı! Bir dakika sonra Aktuğ'un pasında bu sefer havadan zımbaladı ve hem takımın hem de kendisinin 4. golünü atarak hepimizi rahatlattı.
Maç bu şekilde bitecek diye beklerken sahneye Eray çıktı. "Dur baba şuraya bir uzanayım" modunda ağar ağar yere yatacakmış gibi dururken müthiş bir serilikle ve ayağının dışıyla yaptığı rövaşata kalecinin çabalarına rağmen alt köşeden ağlarla buluştu. Bu gol tüm izleyenleri mest ederken Baki'nin 4 gollük performansını da gölgede bırakarak Pazarligi sitesinin maç anlatımında gazellere konu oldu.
Maç sonunda tüm takım maçı zor atlattığımızın farkındaydı. "Ya zaten şampiyonluğa giden takım kötü oynayınca da kazanmalı, keh keh" tavırları içinde birbirlerini teselli eden oyuncular bir sonraki hafta yapılacak Wolly maçı için birbirlerini gaza getirmeyi de ihmal etmediler.
Bu maçla birlikte Emir'in 6 maçlık gol atma serisi sonlanırken takımımız üst üste beşinci haftadır 2 gol yiyerek istikrarını sürdürdü! Yeni transfer Deniz Torun, PazarLigi 1. Lig'inde çıktığı ilk maçında olumlu bir futbol ortaya koyarken bu ligin topçusu olduğunu gösterdi. Apache TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada ise "Bana bu şansı veren hocalarıma teşekkür ediyorum. Onları ve büyük Apache taraftarını mahcup etmeyeceğim. Yalnız şutlardan bazıları kaleyi tutsaydı iyiydi" diyerek hem iddiasını gösterdi hem de özeleştiri yaptı.
Apache FC - Gezi Merkezi : 5-2
Kenan (Deniz Duranay)
Aktuğ - Eser - Deniz Torun
Kemal (Eray) - Emir - Baki
*Yazının başlığı olan Game of Thrones'un 2. sezonunun mottosu, son iki hafta kaybettiğimiz puan kayıplarından sonra takımın hedefini belirleme dönemine girmesini ve artık gelen kışla havaların soğuması sonucu oluşan atmosferi güzel özetlemekte. Ayrıca bir sonraki haftaya da bir ön hazırlık niteliğinde.
Güzel mücadelemize ve az gol yememize rağmen iki haftada iki puan kaybeden takımımızda artık hedef galibiyetti. Yeni transfer Deniz Torun'un sol bekte, sakat olan Emre'nin yerine de Eser göbekte başladı.
İlk yarı oldukça kontrollü ve olumlu bir futbol ortaya koyup güzel pozisyonlar bulmamıza rağmen bu pozisyonları gole çevirmede aynı beceriyi gösteremedik. Üzerine bir de Kenan'ın sağ çapraz gelen sert topu içeri çelmesiyle geriye düştük. İlk yarının sonlarına doğru ise Aktuğ'un bindirmesinde topla buluşan Kemal topu düzeltip daha müsait durumdaki Baki'ye bıraktı, Baki topu yine bilindik adresine yolladı. Böylece son haftalardaki geleneğimizi bozmadan ilk yarıyı 1-1 bitirdik.
İkinci yarıya da istediğimiz gibi golle başladık. Eser'in savunmada kaptığı topu ileriye çok güzel taşımasını ve aynı güzellikte Baki'ye servisini usta golcü affetmedi. Golden sonra oyunun hakimiyetini ele almamız beklenirken oyun bir kaosa döndü ve iki takımın da karşılıklı gol pozisyonlarına girdiği dakikalar başladı.
Bu sırada Kemal Eray'la Kenan da Deniz Duranay'la değişti. Kenan'ın ayağım ağrıyor diye çıkıp koşa koşa randevusuna gitmesi gözlerden kaçmadı. Bu sırada kalecilerimizin alışkanlık haline getirmelerinden korktuğumuz topu içeri çelme hastalıkları depreşti ve Deniz ilk dakikasında golü yedi.
"Eyvah yine mi 2-2 bitecek maç" korkumuz son beş dakikaya kadar sürdü. Fakat Emir sahneye çıktı ve savunmada kaptığımız topu müthiş bir dribling ile ileri taşıdı. Bu sırada Eray'ın ön direğe yaptığı koşuyla arkada boş kalan Baki, Emir'den gelen pası net bir vuruşla gole çevirerek hat-trick yapmış oldu. Sonrasında rakibin atağında, adeta zamanın durduğu anda, rakip forvetle karşı karşıya kalan Duranay terse yatmasına rağmen ayağıyla kurtardığı topla yediği golü telefi etmiş oldu. Baki ise durmadı duramadı! Bir dakika sonra Aktuğ'un pasında bu sefer havadan zımbaladı ve hem takımın hem de kendisinin 4. golünü atarak hepimizi rahatlattı.
Maç bu şekilde bitecek diye beklerken sahneye Eray çıktı. "Dur baba şuraya bir uzanayım" modunda ağar ağar yere yatacakmış gibi dururken müthiş bir serilikle ve ayağının dışıyla yaptığı rövaşata kalecinin çabalarına rağmen alt köşeden ağlarla buluştu. Bu gol tüm izleyenleri mest ederken Baki'nin 4 gollük performansını da gölgede bırakarak Pazarligi sitesinin maç anlatımında gazellere konu oldu.
Maç sonunda tüm takım maçı zor atlattığımızın farkındaydı. "Ya zaten şampiyonluğa giden takım kötü oynayınca da kazanmalı, keh keh" tavırları içinde birbirlerini teselli eden oyuncular bir sonraki hafta yapılacak Wolly maçı için birbirlerini gaza getirmeyi de ihmal etmediler.
Bu maçla birlikte Emir'in 6 maçlık gol atma serisi sonlanırken takımımız üst üste beşinci haftadır 2 gol yiyerek istikrarını sürdürdü! Yeni transfer Deniz Torun, PazarLigi 1. Lig'inde çıktığı ilk maçında olumlu bir futbol ortaya koyarken bu ligin topçusu olduğunu gösterdi. Apache TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada ise "Bana bu şansı veren hocalarıma teşekkür ediyorum. Onları ve büyük Apache taraftarını mahcup etmeyeceğim. Yalnız şutlardan bazıları kaleyi tutsaydı iyiydi" diyerek hem iddiasını gösterdi hem de özeleştiri yaptı.
4 Kasım 2012 Pazar
2-2 derken kaybedilen 2 puan..
6. Hafta
Apache FC - Silverbacks FC : 2-2
Deniz
Eser - Emre - Kemal (Aktuğ)
Eray - Emir - Baki
5. Haftada Valena'yla 2-2 berabere kalan ekibimiz, bu hafta da Silverbacks'le 2-2 berabere kalarak 2 haftada 2 puan kaybederek liderlik yarışında bir yara daha aldı.
Bir önceki akşam gece yarısı tam kadro Facebook'ta laklak eden takım, buna rağmen maçtan tam 1.5 saat önce sahaya gelerek FIFA'da "semi-pro" olarak tabir edilebilecek bir tutum sergiledi.
Eray'ın formayı sırtına geçirişiyle Kemal sol beke geçti ve takımımız yeni kurgusuyla ilk maçına başladı.. Beklenenin aksine defansif bir anlayışla sahaya yerleşen rakibimizi açmakta oldukça zorlandık. Üstelik çıkarken kaptırdığımız toplarla da kalemizde tehlikeler yaşadık. Özellikle Kemal'in sakatlığının etkisiyle aklını oyuna veremediği ve Baki'nin istekli olmadığı gözlenirken Ozan sol kanadımızı iyi kullandı.
Yine biz de pozisyonlar bulduk. Özellikle Eray'ın topuk pasıyla Emir'i kaleciyi karşı karşıya bırakması izleyicilerden büyük alkış aldı.. Fakat pozisyonun devamında Emir'den Baki'ye giden pasa rakibin müdahalesiyle atağımız sonuçsuz kaldı.
Akabinde önce Kemal'in pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Eray topu kalecinin üzerine sert vurdu, olmadı. Sonrasında neredeyse aynı pozisyonda Emir'in yerden gelen pasında bu sefer topu kalecinin altından bırakan Eray takımımızı öne geçirdi.
Oyunun kontrolünü ele geçirmeye başladığımız bu anlarda Emre'nin defanstan uzaklaştırmak istediği top kısa kalınca Ozan araya girdi ve dar açıdan vurduğu sert top Deniz'in müdahalesine rağmen ağlarla buluştu. Gelişen diğer etkisiz ataklarda iki takım da gol bulamayınca ilk yarı 1-1 berabere sonuçlandı.
Eray'ın formayı sırtına geçirişiyle Kemal sol beke geçti ve takımımız yeni kurgusuyla ilk maçına başladı.. Beklenenin aksine defansif bir anlayışla sahaya yerleşen rakibimizi açmakta oldukça zorlandık. Üstelik çıkarken kaptırdığımız toplarla da kalemizde tehlikeler yaşadık. Özellikle Kemal'in sakatlığının etkisiyle aklını oyuna veremediği ve Baki'nin istekli olmadığı gözlenirken Ozan sol kanadımızı iyi kullandı.
Yine biz de pozisyonlar bulduk. Özellikle Eray'ın topuk pasıyla Emir'i kaleciyi karşı karşıya bırakması izleyicilerden büyük alkış aldı.. Fakat pozisyonun devamında Emir'den Baki'ye giden pasa rakibin müdahalesiyle atağımız sonuçsuz kaldı.
Akabinde önce Kemal'in pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Eray topu kalecinin üzerine sert vurdu, olmadı. Sonrasında neredeyse aynı pozisyonda Emir'in yerden gelen pasında bu sefer topu kalecinin altından bırakan Eray takımımızı öne geçirdi.
Oyunun kontrolünü ele geçirmeye başladığımız bu anlarda Emre'nin defanstan uzaklaştırmak istediği top kısa kalınca Ozan araya girdi ve dar açıdan vurduğu sert top Deniz'in müdahalesine rağmen ağlarla buluştu. Gelişen diğer etkisiz ataklarda iki takım da gol bulamayınca ilk yarı 1-1 berabere sonuçlandı.
İkinci yarının başlamasından 5 dakika sonra günün etkisiz ismi Kemal yerine süper yedek Aktuğ'a bıraktı. Bu hamle hemen sonuç verdi, Aktuğ'un güzel ortasına Emir'in kafa vuruşu takımımızı bir kez daha öne geçirdi.
Bu olumlu hareketimizi yediğimiz garip bir golle telafi etmesek iyi olacaktı ama rakibimiz bugün bulduğu pozisyonları atamamak, olmayan pozisyonlardan da gol çıkarmak konusunda oldukça başarılıydı.
Son 10 dakikada ise daha etkin taraf bizdik.. Aktuğ'un Emir'in kornerindeki müthiş kafasını kaleci iyi çıkardı. Başka bir kornerde oluşan karambolde Eray ayağını kapatamayınca 1 metreden topu dışarı vurmayı başardı. Eser'in getirdiği topta Eray içeriye güzel kesti ama Baki dokunamadı. Emir'in uzaktan denediği şutlar da sonuç vermeyince 2 hafta üst üste beraberliğe razı olduk.
Maç sonunda puan kaybının nedenlerini sorgulayan ekibimizde, teknik heyet gelecek hafta rakibimiz olacak Gezi Merkezi'nin maçını gözlemleyerek notlar aldı. Çaylarını bitiren oyuncular "haftaya 2 puan" ve "Baki yalnız -görmesin- yazsın" temennileriyle Hilal Arena'dan ayrıldılar.
Not1: Baki'nin gol bulamadığı bir maçta puan kaybetme geleneğimiz sürüyor.
Not2: Kemal'in gol bulamamasıyla "her maç gol atma" istatistiğinde Emir yalnız kaldı.
Not1: Baki'nin gol bulamadığı bir maçta puan kaybetme geleneğimiz sürüyor.
Not2: Kemal'in gol bulamamasıyla "her maç gol atma" istatistiğinde Emir yalnız kaldı.
17 Ekim 2012 Çarşamba
Takım olma yolunda
4. haftanın sonunda liderin hemen ensesinde oluşumuz ligdeki insanları şaşırtıyor olabilir. Bizim için ise, sakatlıklar olmadığı sürece, bu kadroyla ve oyun yapısıyla ligde bu noktada olacağımız sezon öncesinde öngördüğümüz bir şeydi. Üstelik fikstür de bize iyi bir başlangıç için her türlü imkanı sunmaya devam ediyor.
Şimdi son iki haftada aldığımız iki galibiyetin hikayelerine dönelim.
3. Hafta
Apache FC - Eagles FC : 7-2
Deniz Duranay
Anıl - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki
Kadromuza katıldığından beri şanssızlıklar ve türlü nedenlerle bir türlü devamlı forma şansı bulamayan Pazarligi tarihinin bireysel anlamda en başarılı ve en sempatik kalecisi Deniz Duranay 3. haftada kaledeki yerini aldı. Tabi ki kafasında bildik şapkası ve yüzünde o şaşkın ifadesiyle.
Ayrıca asabi ve güçlü panterimiz Anıl Mertol profesyonel nedenlerle verilen araya bir son vererek sahaya çıktı. "Batı cephesinde değişen bir şey yok"tu, gücümüze güç kattı.
Yalnız maçta yaptığımız çok hızlı başlangıcın ana nedeni sol bekte fırtınalar estiren Özkan'dı. İlk 15 dakika rakibin sağ kanadını otoban gibi kullandı ve hücumlarımızı çok rahatlattı. Bu dakikalarda Emir ve Baki'nin birbirlerine yaptıkları asistlerle takımımız 2-0 öne geçti. Fakat Özkan'ın yorulmasının ve rehavetimizin faturası ağır oldu. Son 5 dakikada yediğimiz 2 golle devreye berabere girdik.
Disiplinli oyunumuzdan taviz vermedik ama bizim ve Eagles FC'nin ortak rakibi olan bunaltıcı sıcak istediğimiz tempoya çıkmamızı sürekli engelledi. Bal yapmayan arı gibi gelişlerimiz sırasında şansın bizden yana döndüğü bir anla bu krizi aştık.
Kemal'in kornerden verdiği çok kötü ve sekerek gelen topa Anıl vole vurmak istedi. Tsubasa izleyenlerimizin ( Yani HEPİMİZİN!! Eğer izlemeyen varsa yazının gerisini okumayabilir. ) hatırlayacağı "Kartal vuruşu", bu kötü volenin halısahanın üzerindeki gerili ağdan geri gelmesi sonucu gerçekleşti. Evet böyle çirkin bir gol attık ve bu geçerli bir goldü.
Zaten zor direnen rakibin direnci de bu şanslı/şanssız golle kırılmış oldu. Sahada adeta yokları oynayan Kemal kimsenin anlamadığı şekilde 2 gol atarak tepki topladı. Emir ve Baki de yine birer golle farkın açılmasını sağladılar.
Son anlarda pas yüzdemizin düşüşü ve harcadığımız pozisyonlar saç baş yoldurtsa da sahadan 2 puanla ayrılmanın ve gölgeye ulaşmanın mutluluğu, oyuncularımızın bu eleştirileri görmezden ve duymazdan gelmesine neden oldu.
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1504
4. Hafta
Apache FC - Olympique Akademi : 5-2
Kenan
Eser (Burak) - Emre - Anıl
Kemal - Emir - Baki
Lige iyi bir giriş yapan ve maç öncesinde önümüzde bulunan rakibimize saygı duyuyorduk. Geçen haftaki rahat galibiyetin bu maç için bir önemi yoktu. Zor ve sert bir maç olacaktı. Sonunda ise beklenmedik bir şekilde zoru kolaya çevirdiğimizi gördük.
Yine de bu kolaylık göreceli. Yoksa yine savunma hattının bütününün ama özellikle Kenan'ın ve Emre'nin mükemmele yakın performanslarını es geçmemek gerek. İstikrarıyla göz dolduran ve ilk 7deki yerini deneyimli Duranay'dan teslim alan Kenan maçın her anında oyunun içindeydi ve arzuluydu. Emre ise takım savunmamızın da işini kolaylaştırmasıyla ustaca bir yönetim sergiliyor arka planda. Anıl ise ayağına ve beline müthiş hakim bir maç çıkardı fakat diline hakim olamadı, arada maça gri renkler kattı.
Maçın hikayesine gelelim. Artık Pazarligi'nin anlaması gereken bir olay var. Baki "o topu o doksana vuracak arkadaş!". Siz isteseniz de vuracak istemeseniz de. Alt ya da üst doksana karar verecek ve pimi çekecek bu kadar. Olay sadece anlık o açıyı bulmasına bakıyor. Blink-Zıbam denklemi olarak da adlandırılabilir.
Velhasıl kelam böyle bir golle başladık maça. Emir'in pasında sol köşeden sağ doksan görüldü.
Akabinde müthiş bir organizasyonla farkı ikiye çıkardık. Defanstan çıkarılan topu Kemal Emir'in önüne bıraktı. Topu çok iyi kontrol edip kaleye kadar sokulan Emir müsait pozisyonda olmasına rağmen daha müsait pozisyonda olan Baki'ye harika bir pas çıkardı, Baki'ye dokunmak kaldı.
2-0'a rağmen savunma disiplinimizden bir şey kaybetmedik. Buna rağmen rakibimiz güzel geldi, güzel bitirdi ve farkı bire indirdi.İlk yarı böyle bitecek diye umulurken Kemal'in korner çizgisinden yere yakın kestiği ortayı ayakları havada alan Emir, topu topuğuyla ters köşeye göndererek herkesi bir kez daha kendisine hayran bıraktı.
İkinci yarının başında attığımız golle ve oyunumuzla ilgili bir itirafımız olacak ama önce golü anlatalım. Rakibin atağından dönen topta kendi ceza sahasının önünde topu alan Kemal topu soldaki Baki'ye attı. İkisinin yaptığı koşu Kemal-Baki-Kemal-Baki-Kemal paslaşmalarıyla diğer kale önünde golle sonuçlandı. İtirafımıza gelecek olursak; bu kontraatak golleri, takıma tam bir hafta boyunca GS-Braga, Türkiye-Romanya maçlarını izletip galip takımların futbolunu ezberleten usta taktisyen Can Vodina'ya borçluyuz. Kendisine şükran borçluyuz.
Sonrasında rakibin sol doksanımıza gönderdiği füzeyle farkı 2'ye indirmesi de bizi durdurmadı. Kenan'ın kaleden ustaca gördüğü Kemal'in topu kontrol edip düzgün bir vuruş yapması maçın skorunu belirledi.
Eser esrarengiz topuk sakatlığının nüksetmesiyle sadece bir yarı oynayabilirken yerine giren Burak da takımın rotasyonunun kalitesini bir kez daha göstererek oyunumuza anında adapte oldu. Mehmet Abi ise kenardan destek verdi ve maç sonrası deneyimini kattığı yorumlarıyla teknik ekibi hem övdü hem de onlara yol gösterdi.
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1510
4. Hafta sonunda 6 puanla, 7 puanlılar lider Papazlar ve ikinci Blue United'ın karşılacağı hafta öncesi liderlik için pusuya yatmış durumdayız. Bizi izlemeye devam edin! =)
http://www.facebook.com/FC.Apache
https://twitter.com/apachefc2007
Not1: Aslanımız, kaplanımız, 10 ciğerlimiz Özkan'ın arka adelesindeki yırtık haberiyle sarsıldık. Hem ona hem de Eser'e acil şifalar diliyoruz.
Not2 : Eray artık gel! Yoksa Kemal bu performansıyla seni beke çekecek ;)
Not3 : "Emir bi 5/10 kilo verse varya, uff" yorumlarını artık sayamaz olduk =)
Şimdi son iki haftada aldığımız iki galibiyetin hikayelerine dönelim.
3. Hafta
Apache FC - Eagles FC : 7-2
Deniz Duranay
Anıl - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki
Kadromuza katıldığından beri şanssızlıklar ve türlü nedenlerle bir türlü devamlı forma şansı bulamayan Pazarligi tarihinin bireysel anlamda en başarılı ve en sempatik kalecisi Deniz Duranay 3. haftada kaledeki yerini aldı. Tabi ki kafasında bildik şapkası ve yüzünde o şaşkın ifadesiyle.
Ayrıca asabi ve güçlü panterimiz Anıl Mertol profesyonel nedenlerle verilen araya bir son vererek sahaya çıktı. "Batı cephesinde değişen bir şey yok"tu, gücümüze güç kattı.
Yalnız maçta yaptığımız çok hızlı başlangıcın ana nedeni sol bekte fırtınalar estiren Özkan'dı. İlk 15 dakika rakibin sağ kanadını otoban gibi kullandı ve hücumlarımızı çok rahatlattı. Bu dakikalarda Emir ve Baki'nin birbirlerine yaptıkları asistlerle takımımız 2-0 öne geçti. Fakat Özkan'ın yorulmasının ve rehavetimizin faturası ağır oldu. Son 5 dakikada yediğimiz 2 golle devreye berabere girdik.
Disiplinli oyunumuzdan taviz vermedik ama bizim ve Eagles FC'nin ortak rakibi olan bunaltıcı sıcak istediğimiz tempoya çıkmamızı sürekli engelledi. Bal yapmayan arı gibi gelişlerimiz sırasında şansın bizden yana döndüğü bir anla bu krizi aştık.
Kemal'in kornerden verdiği çok kötü ve sekerek gelen topa Anıl vole vurmak istedi. Tsubasa izleyenlerimizin ( Yani HEPİMİZİN!! Eğer izlemeyen varsa yazının gerisini okumayabilir. ) hatırlayacağı "Kartal vuruşu", bu kötü volenin halısahanın üzerindeki gerili ağdan geri gelmesi sonucu gerçekleşti. Evet böyle çirkin bir gol attık ve bu geçerli bir goldü.
Zaten zor direnen rakibin direnci de bu şanslı/şanssız golle kırılmış oldu. Sahada adeta yokları oynayan Kemal kimsenin anlamadığı şekilde 2 gol atarak tepki topladı. Emir ve Baki de yine birer golle farkın açılmasını sağladılar.
Son anlarda pas yüzdemizin düşüşü ve harcadığımız pozisyonlar saç baş yoldurtsa da sahadan 2 puanla ayrılmanın ve gölgeye ulaşmanın mutluluğu, oyuncularımızın bu eleştirileri görmezden ve duymazdan gelmesine neden oldu.
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1504
4. Hafta
Apache FC - Olympique Akademi : 5-2
Kenan
Eser (Burak) - Emre - Anıl
Kemal - Emir - Baki
Lige iyi bir giriş yapan ve maç öncesinde önümüzde bulunan rakibimize saygı duyuyorduk. Geçen haftaki rahat galibiyetin bu maç için bir önemi yoktu. Zor ve sert bir maç olacaktı. Sonunda ise beklenmedik bir şekilde zoru kolaya çevirdiğimizi gördük.
Yine de bu kolaylık göreceli. Yoksa yine savunma hattının bütününün ama özellikle Kenan'ın ve Emre'nin mükemmele yakın performanslarını es geçmemek gerek. İstikrarıyla göz dolduran ve ilk 7deki yerini deneyimli Duranay'dan teslim alan Kenan maçın her anında oyunun içindeydi ve arzuluydu. Emre ise takım savunmamızın da işini kolaylaştırmasıyla ustaca bir yönetim sergiliyor arka planda. Anıl ise ayağına ve beline müthiş hakim bir maç çıkardı fakat diline hakim olamadı, arada maça gri renkler kattı.
Maçın hikayesine gelelim. Artık Pazarligi'nin anlaması gereken bir olay var. Baki "o topu o doksana vuracak arkadaş!". Siz isteseniz de vuracak istemeseniz de. Alt ya da üst doksana karar verecek ve pimi çekecek bu kadar. Olay sadece anlık o açıyı bulmasına bakıyor. Blink-Zıbam denklemi olarak da adlandırılabilir.
Velhasıl kelam böyle bir golle başladık maça. Emir'in pasında sol köşeden sağ doksan görüldü.
Akabinde müthiş bir organizasyonla farkı ikiye çıkardık. Defanstan çıkarılan topu Kemal Emir'in önüne bıraktı. Topu çok iyi kontrol edip kaleye kadar sokulan Emir müsait pozisyonda olmasına rağmen daha müsait pozisyonda olan Baki'ye harika bir pas çıkardı, Baki'ye dokunmak kaldı.
2-0'a rağmen savunma disiplinimizden bir şey kaybetmedik. Buna rağmen rakibimiz güzel geldi, güzel bitirdi ve farkı bire indirdi.İlk yarı böyle bitecek diye umulurken Kemal'in korner çizgisinden yere yakın kestiği ortayı ayakları havada alan Emir, topu topuğuyla ters köşeye göndererek herkesi bir kez daha kendisine hayran bıraktı.
İkinci yarının başında attığımız golle ve oyunumuzla ilgili bir itirafımız olacak ama önce golü anlatalım. Rakibin atağından dönen topta kendi ceza sahasının önünde topu alan Kemal topu soldaki Baki'ye attı. İkisinin yaptığı koşu Kemal-Baki-Kemal-Baki-Kemal paslaşmalarıyla diğer kale önünde golle sonuçlandı. İtirafımıza gelecek olursak; bu kontraatak golleri, takıma tam bir hafta boyunca GS-Braga, Türkiye-Romanya maçlarını izletip galip takımların futbolunu ezberleten usta taktisyen Can Vodina'ya borçluyuz. Kendisine şükran borçluyuz.
Sonrasında rakibin sol doksanımıza gönderdiği füzeyle farkı 2'ye indirmesi de bizi durdurmadı. Kenan'ın kaleden ustaca gördüğü Kemal'in topu kontrol edip düzgün bir vuruş yapması maçın skorunu belirledi.
Eser esrarengiz topuk sakatlığının nüksetmesiyle sadece bir yarı oynayabilirken yerine giren Burak da takımın rotasyonunun kalitesini bir kez daha göstererek oyunumuza anında adapte oldu. Mehmet Abi ise kenardan destek verdi ve maç sonrası deneyimini kattığı yorumlarıyla teknik ekibi hem övdü hem de onlara yol gösterdi.
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1510
4. Hafta sonunda 6 puanla, 7 puanlılar lider Papazlar ve ikinci Blue United'ın karşılacağı hafta öncesi liderlik için pusuya yatmış durumdayız. Bizi izlemeye devam edin! =)
http://www.facebook.com/FC.Apache
https://twitter.com/apachefc2007
Not1: Aslanımız, kaplanımız, 10 ciğerlimiz Özkan'ın arka adelesindeki yırtık haberiyle sarsıldık. Hem ona hem de Eser'e acil şifalar diliyoruz.
Not2 : Eray artık gel! Yoksa Kemal bu performansıyla seni beke çekecek ;)
Not3 : "Emir bi 5/10 kilo verse varya, uff" yorumlarını artık sayamaz olduk =)
5 Ekim 2012 Cuma
Pazarligi'nin kurt takımı: Apache FC
Pazarligi'nde yeni bir sezon başladı.. Tam 5 yıl/10 sezon sona erip 11. sezon başlarken 1. ligde değişmeyen tek takım yine Apache FC..
Ligin geldiği son noktada deneyimli futbolcu abilerimizin katılımıyla yaşlanan 1. Lig'in en genç takımlarından birisi Apache FC fakat Pazarligi açısından bakıldığında takım için "kurt" deyimini kullanmak yanlış olmayacaktır.. Kadromuzda bulunan Can Vodina, Emir, Olguner, Baki, Kemal, Emre, Aktuğ, Deniz Duranay, Azerhan, Eray gibi ligde minimum 7 sezon geçirmiş ve hatta ligin kuruluşuna şahit olmuş oyuncularla bu deyimi sonuna kadar hakettiğimizi düşünüyorum..
Takım Taklavat'ın 5. sezondaki şampiyon kadrosunu bünyesine katan Apache FC bu sezon çok farklı bir sinerji yakalamışa benziyor.. İlk bakışta, iki takımın 6 sezonda verilen 4 Fair-play ödülünü almış olması rakip takımlar için "karşılıklı oynamanın arzulandığı" bir ekip yapıyor takımımızı.. Diğer yandan, pozisyon bilgisi kuvvetli, topu ayağında seven, 1.85'e yakın boy ortalamasıyla ve güçlü fiziğiyle "rakiplerin oynamaktan pek de hazzetmediği" bir takım haline geldiğimiz de bir gerçek.. Ayrıca şık ve rahat yeni formalarımız takımımıza ayrı bir moral kattı..
Ana rotasyonu belirlenmiş ve rol dağılımları yapılmış ekibimiz her maç da üzerine koyarak ilerlemeye devam ediyor.. Şimdi ligde oynadığımız ilk iki maça bir bakalım:
Yeni formalarımızla!!
1. Hafta
Apache FC - FC Bahadır : 14-5
Kenan
Eser - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki
İlk hafta takımımız için fikstürün de yardımıyla çok rahat geçti. Geçen sezonki asları tamamen giden ve yeni bir takım olan Bahadır başlangıç için iyi bir rakipti.
İlk dakikadan itibaren kontrolü ele alan ekibimiz özellikle hücumda çok rahat bir maç çıkardı. Rakibin geri dönemediği pozisyonların hepsinde en az bir bekini de hücuma katarak 4 kişiyle gelen Apache, rahat şut pozisyonları yakalayıp bunları sonuçlandırmada zorlanmadı.Özellikle Baki sol köşeden kalenin sağ alt doksanına adeta ezberlemiş gibi gönderdiği toplarla rakibin krikosunu kıran oyuncu oldu. Tam 7 gol bulan usta golcü 1. Lig'de Gol Kralı olduğu eski günlerine dönüş sinyali verdi.
Orta sahanın diğer isimleri Emir (4 gol 2 asist) ve Kemal (3 gol 3 asist) de hücum anlamında iyi bir oyun ortaya koydular. Ayrıca hakemin yanlış gördüğü pozisyonda lehimize verilen penaltıda uyarılarımıza rağmen hakemin kararını değiştirmemesi sonucunda, bir müzakereye bile gerek kalmaksızın, Emir aklımızdan geçeni yaptı ve topu kasten auta yolladı.. Bu seneki ruh halimizle ilgili ilk haftaya dair en önemli ayrıntı buradaydı.
Defansımız hücum oyuncularının çok destek vermemesi ve maçın rahat havası nedeniyle bireysel hatalar yaptılar ve böylece rakibe 5 gol vermiş olduk. Ama halı saha ortamında böyle maçlara alışık olduğumuz için üzerinde çok fazla durmadık, ilk maçın bitiş düdüğüyle önümüzdeki hafta oynayacağımız maçı düşünmeye başladık.
2. Hafta
Apache FC - AC Blue United : 2-3
Kenan
Eser (Aktuğ) - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki
Kalabalık bir kadroyla ve oldukça motive bir şekilde sahaya geldi ekibimiz. Pazarligi'nde eşine sık rastlanmayacak şekilde 2 yedek kalecimiz kenarda beklemekteydi. Ayrıca Korfball üstadı, çılgın sağ bek Aktuğ da yedek kulübesindeki yerini almıştı.
Fakat bu motivasyonumuz, rakibe saldırmamız için yeterli olmadı. Deneyimli rakibimize karşı oyunu çok geride karşıladık. Aslına bakılırsa çok da pozisyon vermedik ama yine bireysel hatalardan yenilen 2 golle ilk devreye yenik kapattık. Şanssızlıkların yakasını bir türlü bırakmadığı canavar sağ bek Eser'in topuğunda bir sorun çıkması da bizi etkiledi.
Sakat sakat oynayan Eser'in yerine Aktuğ'un girmesiyle kendine gelen takım daha çok hücumu düşünmeye başladı. Fakat düşüncelerimiz fiiliyata geçmeden 3. golü kalemizde gördük.
Bu noktadan sonra yavaş yavaş oyunu diğer yarı sahaya yıktık. Kanatlar arasında çok hızlı ve uzunlarla dönen toplar - özellikle beklerimiz Aktuğ ve Özkan'ın iyi oyunları - ve Emre'nin savunmayı öne almasıyla rakibi boğmaya başladık.
Emir'in artık klasikleşen frikik gollerinden biriyle farkı 2'ye, Baki'nin indirdiği topta Kemal sol ayağıyla tekte köşeyi gördüğü golle de farkı 1'e indirdik. Kemal'in gol sonrası kısa süreli de olsa yaptığı Gangnam Style gol sevinci gözlerden kaçmadı.
Ardı arkası kesilmeyen ataklarımızda top 3 defa rakip kalenin çizgisinden çıktı. Önce Kemal'in kornerden gelen topa kafası, sonra aynısını Emre'nin yapması ve Emir'in kornerden direk kaleye gönderdiği toplarda meşin yuvarlak lanet çizgiyi bir türlü geçmedi.
Lehimize çalınması gereken açık penaltının çalınmadığı an ise takımımızın bu seneki kimliğiyle ilgili önemli bir anekdottu. Bu anın devamında maçın hakemine itirazların çok kısa sürmesi ve oyuncuların birbirlerine uyarılarıyla oyuna dönmeleri sonucu takımın ritmi bozulmadı ve son saniyeye kadar galibiyeti kovaladık. İşte bu özlediğimiz ve bize yakışan bir tavırdı.
Sonuç olarak, 3. golü bulamasak ve en azından 1 puanı hakettiğimiz maçtan puansız ayrılsak da verilen mücadele ve güzel oyun sonrası Apache FC soyunma odasında yüzler gülüyordu. Ne de olsa ligin daha 2. haftasındaydık ve bu deneyimli takım bu oyununu devam ettirdiği sürece, ileriki haftalarda çok daha yüksek sesle söylenebilecek hedeflere yürüyebileceğinin farkındaydı.
Ligin geldiği son noktada deneyimli futbolcu abilerimizin katılımıyla yaşlanan 1. Lig'in en genç takımlarından birisi Apache FC fakat Pazarligi açısından bakıldığında takım için "kurt" deyimini kullanmak yanlış olmayacaktır.. Kadromuzda bulunan Can Vodina, Emir, Olguner, Baki, Kemal, Emre, Aktuğ, Deniz Duranay, Azerhan, Eray gibi ligde minimum 7 sezon geçirmiş ve hatta ligin kuruluşuna şahit olmuş oyuncularla bu deyimi sonuna kadar hakettiğimizi düşünüyorum..
Takım Taklavat'ın 5. sezondaki şampiyon kadrosunu bünyesine katan Apache FC bu sezon çok farklı bir sinerji yakalamışa benziyor.. İlk bakışta, iki takımın 6 sezonda verilen 4 Fair-play ödülünü almış olması rakip takımlar için "karşılıklı oynamanın arzulandığı" bir ekip yapıyor takımımızı.. Diğer yandan, pozisyon bilgisi kuvvetli, topu ayağında seven, 1.85'e yakın boy ortalamasıyla ve güçlü fiziğiyle "rakiplerin oynamaktan pek de hazzetmediği" bir takım haline geldiğimiz de bir gerçek.. Ayrıca şık ve rahat yeni formalarımız takımımıza ayrı bir moral kattı..
Ana rotasyonu belirlenmiş ve rol dağılımları yapılmış ekibimiz her maç da üzerine koyarak ilerlemeye devam ediyor.. Şimdi ligde oynadığımız ilk iki maça bir bakalım:
Yeni formalarımızla!!
1. Hafta
Apache FC - FC Bahadır : 14-5
Kenan
Eser - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki
İlk hafta takımımız için fikstürün de yardımıyla çok rahat geçti. Geçen sezonki asları tamamen giden ve yeni bir takım olan Bahadır başlangıç için iyi bir rakipti.
İlk dakikadan itibaren kontrolü ele alan ekibimiz özellikle hücumda çok rahat bir maç çıkardı. Rakibin geri dönemediği pozisyonların hepsinde en az bir bekini de hücuma katarak 4 kişiyle gelen Apache, rahat şut pozisyonları yakalayıp bunları sonuçlandırmada zorlanmadı.Özellikle Baki sol köşeden kalenin sağ alt doksanına adeta ezberlemiş gibi gönderdiği toplarla rakibin krikosunu kıran oyuncu oldu. Tam 7 gol bulan usta golcü 1. Lig'de Gol Kralı olduğu eski günlerine dönüş sinyali verdi.
Orta sahanın diğer isimleri Emir (4 gol 2 asist) ve Kemal (3 gol 3 asist) de hücum anlamında iyi bir oyun ortaya koydular. Ayrıca hakemin yanlış gördüğü pozisyonda lehimize verilen penaltıda uyarılarımıza rağmen hakemin kararını değiştirmemesi sonucunda, bir müzakereye bile gerek kalmaksızın, Emir aklımızdan geçeni yaptı ve topu kasten auta yolladı.. Bu seneki ruh halimizle ilgili ilk haftaya dair en önemli ayrıntı buradaydı.
Defansımız hücum oyuncularının çok destek vermemesi ve maçın rahat havası nedeniyle bireysel hatalar yaptılar ve böylece rakibe 5 gol vermiş olduk. Ama halı saha ortamında böyle maçlara alışık olduğumuz için üzerinde çok fazla durmadık, ilk maçın bitiş düdüğüyle önümüzdeki hafta oynayacağımız maçı düşünmeye başladık.
2. Hafta
Apache FC - AC Blue United : 2-3
Kenan
Eser (Aktuğ) - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki
Kalabalık bir kadroyla ve oldukça motive bir şekilde sahaya geldi ekibimiz. Pazarligi'nde eşine sık rastlanmayacak şekilde 2 yedek kalecimiz kenarda beklemekteydi. Ayrıca Korfball üstadı, çılgın sağ bek Aktuğ da yedek kulübesindeki yerini almıştı.
Fakat bu motivasyonumuz, rakibe saldırmamız için yeterli olmadı. Deneyimli rakibimize karşı oyunu çok geride karşıladık. Aslına bakılırsa çok da pozisyon vermedik ama yine bireysel hatalardan yenilen 2 golle ilk devreye yenik kapattık. Şanssızlıkların yakasını bir türlü bırakmadığı canavar sağ bek Eser'in topuğunda bir sorun çıkması da bizi etkiledi.
Sakat sakat oynayan Eser'in yerine Aktuğ'un girmesiyle kendine gelen takım daha çok hücumu düşünmeye başladı. Fakat düşüncelerimiz fiiliyata geçmeden 3. golü kalemizde gördük.
Bu noktadan sonra yavaş yavaş oyunu diğer yarı sahaya yıktık. Kanatlar arasında çok hızlı ve uzunlarla dönen toplar - özellikle beklerimiz Aktuğ ve Özkan'ın iyi oyunları - ve Emre'nin savunmayı öne almasıyla rakibi boğmaya başladık.
Emir'in artık klasikleşen frikik gollerinden biriyle farkı 2'ye, Baki'nin indirdiği topta Kemal sol ayağıyla tekte köşeyi gördüğü golle de farkı 1'e indirdik. Kemal'in gol sonrası kısa süreli de olsa yaptığı Gangnam Style gol sevinci gözlerden kaçmadı.
Ardı arkası kesilmeyen ataklarımızda top 3 defa rakip kalenin çizgisinden çıktı. Önce Kemal'in kornerden gelen topa kafası, sonra aynısını Emre'nin yapması ve Emir'in kornerden direk kaleye gönderdiği toplarda meşin yuvarlak lanet çizgiyi bir türlü geçmedi.
Lehimize çalınması gereken açık penaltının çalınmadığı an ise takımımızın bu seneki kimliğiyle ilgili önemli bir anekdottu. Bu anın devamında maçın hakemine itirazların çok kısa sürmesi ve oyuncuların birbirlerine uyarılarıyla oyuna dönmeleri sonucu takımın ritmi bozulmadı ve son saniyeye kadar galibiyeti kovaladık. İşte bu özlediğimiz ve bize yakışan bir tavırdı.
Sonuç olarak, 3. golü bulamasak ve en azından 1 puanı hakettiğimiz maçtan puansız ayrılsak da verilen mücadele ve güzel oyun sonrası Apache FC soyunma odasında yüzler gülüyordu. Ne de olsa ligin daha 2. haftasındaydık ve bu deneyimli takım bu oyununu devam ettirdiği sürece, ileriki haftalarda çok daha yüksek sesle söylenebilecek hedeflere yürüyebileceğinin farkındaydı.
9 Mayıs 2012 Çarşamba
Takım olmak ve halı sahanın değişmeyen gerçeği..
11. Hafta
Apache FC - Erenköy SK : 6-1
Apache FC - Erenköy SK : 6-1
Burak
Tuna - Bertan - Anıl
Kemal - Hüseyin - Baki
Tuna - Bertan - Anıl
Kemal - Hüseyin - Baki
PazarLigi'nin organizasyonda yaptığı şaka gibi hata (iki takıma da farklı maç tarihi vermek) sonrası rakibimiz Cumartesi sahada yerini almış ve bizi beklemişti.. Sonrasında iki takımın özverisi ve PazarLigi yetkililerinin çabaları sonucu maç Pazar 12.00'ye alındı..
Ligin kaderini etkileyecek bu maçın öğlen 12'de ve 2. sahada yapılmış olmasının yanı sıra Erenköy'de Resul Apache de ise Tanju, Onur ve Emir gibi yıldızlar kadroda bulunmamaktaydı..
Apache bu eksikliğini sistem değişikliğiyle telafi etmek istedi.. Diyebiliriz ki telafi etti.. Hatta daha fazlasını kazandı..
Rakibinin iki etkili oyuncusu Ahmet ve Süheyl'e geniş alan bırakmamak için savunmada yarı sahaya çekilen ve takım halinde hareket etmek adına sahaya 3-3 dizilen Apacheler rakibe yedikleri gol dışında neredeyse hiçbir yakın pozisyon vermediler..
İlk yarıda kontrada Hüseyin'le öne geçtiğimiz maçta, Ahmet'in havadan defansın arkasına gönderdiği topla buluşan Süheyl dar açıdan şık bir vuruşla skoru 1-1'e getirdi.. İlk yarı bu skorla bitecek derken sahneye çıkan Kemal sıfıra yakın pozisyondan vurduğu sert şutla skoru 2-1'e getirdi..
İkinci yarı ise sıcak havada rakibi bir türlü çözemeyen Erenköy'ün direnci git gide düşerken Hüseyin sahada devleştikçe devleşiyordu.. Rakibin yüklendiği atakların hemen ardından ağır Erenköy savunmasını neredeyse her pozisyon geçen Hüseyin ikinci yarıda 2 gol atıp bir de Baki'ye asist yaparak maçın yıldızı olmayı haketti..
Burak yine kalede güven verirken Bertan ikinci maçında ikinci galibiyetini yaşayarak "Ben bu takımda her türlü oynarım arkadaş" dedi..
Maç sonrası Apache'de yüzler gülerken oyuncular ilk defa bu kadar disiplinli oynayan bir takım görüntüsü verdikleri için de mutluluklarının ikiye katlandığını belirttiler..
Her ne kadar ligin ikincisini çok farklı skorla yenseler de mütevaziliği elden bırakmayan Apache'ler "Biz gerekeni yaptık, halı sahada kontra-atak yapan takım kazanır.." diyerek maçın skoruna kanılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizdiler..
Takımımızı daha yakından takip etmek için Facebook sayfamızı "beğen"nin.. =)
http://www.facebook.com/pages/Apache-FC/187772844588432
Ligin kaderini etkileyecek bu maçın öğlen 12'de ve 2. sahada yapılmış olmasının yanı sıra Erenköy'de Resul Apache de ise Tanju, Onur ve Emir gibi yıldızlar kadroda bulunmamaktaydı..
Apache bu eksikliğini sistem değişikliğiyle telafi etmek istedi.. Diyebiliriz ki telafi etti.. Hatta daha fazlasını kazandı..
Rakibinin iki etkili oyuncusu Ahmet ve Süheyl'e geniş alan bırakmamak için savunmada yarı sahaya çekilen ve takım halinde hareket etmek adına sahaya 3-3 dizilen Apacheler rakibe yedikleri gol dışında neredeyse hiçbir yakın pozisyon vermediler..
İlk yarıda kontrada Hüseyin'le öne geçtiğimiz maçta, Ahmet'in havadan defansın arkasına gönderdiği topla buluşan Süheyl dar açıdan şık bir vuruşla skoru 1-1'e getirdi.. İlk yarı bu skorla bitecek derken sahneye çıkan Kemal sıfıra yakın pozisyondan vurduğu sert şutla skoru 2-1'e getirdi..
İkinci yarı ise sıcak havada rakibi bir türlü çözemeyen Erenköy'ün direnci git gide düşerken Hüseyin sahada devleştikçe devleşiyordu.. Rakibin yüklendiği atakların hemen ardından ağır Erenköy savunmasını neredeyse her pozisyon geçen Hüseyin ikinci yarıda 2 gol atıp bir de Baki'ye asist yaparak maçın yıldızı olmayı haketti..
Burak yine kalede güven verirken Bertan ikinci maçında ikinci galibiyetini yaşayarak "Ben bu takımda her türlü oynarım arkadaş" dedi..
Maç sonrası Apache'de yüzler gülerken oyuncular ilk defa bu kadar disiplinli oynayan bir takım görüntüsü verdikleri için de mutluluklarının ikiye katlandığını belirttiler..
Her ne kadar ligin ikincisini çok farklı skorla yenseler de mütevaziliği elden bırakmayan Apache'ler "Biz gerekeni yaptık, halı sahada kontra-atak yapan takım kazanır.." diyerek maçın skoruna kanılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizdiler..
Takımımızı daha yakından takip etmek için Facebook sayfamızı "beğen"nin.. =)
http://www.facebook.com/pages/Apache-FC/187772844588432
27 Nisan 2012 Cuma
Bizi bu sıcak havalar mahvetti..
10. Hafta
Apache - Alcolico Madrid : 3-3
Halit
Anıl - Kemal - Özkan
Tuna - Hüseyin
Baki
Alcolico bize ezelden beri ters gelmiş bir takım.. En iyi zamanlarımızda da, en kötü zamanlarımızda da onlara karşı şansımız hiç yaver gitmedi.. Bunun doruk noktası ise, 4. Sezonda kalesinde devleşen Serkan Midilli'yi -ki sonra takımı neredeyse tek başına şampiyon yaptı- geçemeyip son dakika yediğimiz golle çeyrek finalde 3-2 mağlup olduğumuz maçtır..
Bu Pazar ise bir başka PazarLigi elit kalecisi olan Önder'in önderliğinde karşımıza çıktı Alcolico.. Yine bildiğimiz pembe-beyaz formalarıyla geldiler ama biz de siyahlardan bunalıp beyazlara geçtiğimiz için bir sezon farkıyla onlar turuncu yelekleri sırtlarına geçirdiler..
Tanju, Onur ve Emir gibi yaratıcı oyuncularımızdan eksik ama kağıt üzerinde mücadele gücü yüksek bir kadroyla sahadaydık..
İlk dakikalarda oyunun temposunu elimizde tuttuk.. Hüseyin'in uzaklardan gönderdiği füzeyle skoru 1-0'a taşıdık.. Hemen arkasından Kemal'in savunmadan hızlı çıkardığı topla Tuna-Baki organizasyonuyla bir kontra-atak golü bularak 2 farklı üstünlüğü yakaladık..
Sonra ne mi oldu dersiniz? Bu sene çok çektiğimiz hakem facialarından bir tanesi daha nur topu gibi sahanın ortasına düşüverdi.. Deneyimsiz hakem arkadaşımız önce düdüğü çalarak oyunu durdurdu.. Sonra rakip oyuncunun devam edip gol atması üzerine "haa, öyle mi, o zaman avantaj olsun" diyerek golü Alcolico'ya yazdı.. Sıcak havanın fizik-kondisyon üzerindeki etkisini iyiden iyiye hissettirdiği sahada, böylesi bir olay moral motivasyonumuzu da derinden yaraladı.. Hakemle ve birbirimizle tartışmaya ve oyundan kopmaya başladık.. Nitekim ikinci golü de yiyerek ilk yarıyı beraberlikle kapadık..
İkinci yarıya, yine orta sahadaki adam paylaşımı eksikliğinden kaynaklanan bir gol yiyerek başladık.. Bunun üzerine Kemal önce Tuna'yla sonra Baki'yle yer değiştirdi.. Baki ve Kemal'le ileride daha çok top tutmaya başladık.. Bu arada bir kontrada Özkan'ın müdahalesinde rakip, ceza alanı içinde yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi.. İlk hafta Atletico Cemalbey karşısında da penaltı kurtaran Halit yine geçit vermedi ve umutlarımızı son dakikalara taşıdı..
Oyun disiplininden iyice kopan takımımızın son dakikada ileride yaptığı preste, Kemal sağ kanattan topu kaptı..Onun sola gönderdiği pasta topla buluşan Özkan, 9. sezondaki asistlerini hatırlatırcasına, rakiplerinden sıyrılıp sıfıra inerek topu kale önünde boş durumda bulunan Tuna'ya aktardı.. O da temiz bir gol vuruşuyla "yenemezsen yenilme" düsturunu hatırlatırcasına Apache FC hanesine 1 puanı yazdırdı..
Son 3 haftaya girilirken, Playoff'a gireceği kesinleşen White Dewils ve Erenköy birincilik için yarışırken, bizim de aralarında bulunduğumuz 10 takım, evet yanlış okumuyorsunuz 14 takımlı ligde 10 takım, geri kalan 6 takımlık yer için kıyasıya bir mücadelenin içindeler..
Geri kalan 3 maçımız ise sırasıyla;
2. sezon şampiyonu Erenköy
Maçlarımızın hep kıran kırana geçtiği Yırtıcı Kanarya
ve
son 1. Lig Gol Kralı Serkan Demir'li ve her zaman iddialı takım Papazlar ile..
Bakalım, sezona tarihinin en iddialı kadrosuyla giren ama bir türlü takımı bir araya getiremeyen Apache FC normal sezonda iki yakasını bir araya getirip Playoff'lara kalabilecek mi?
Biz inanıyoruz, ya siz?
AD ASTRA, PER ASPERA
Apache - Alcolico Madrid : 3-3
Halit
Anıl - Kemal - Özkan
Tuna - Hüseyin
Baki
Alcolico bize ezelden beri ters gelmiş bir takım.. En iyi zamanlarımızda da, en kötü zamanlarımızda da onlara karşı şansımız hiç yaver gitmedi.. Bunun doruk noktası ise, 4. Sezonda kalesinde devleşen Serkan Midilli'yi -ki sonra takımı neredeyse tek başına şampiyon yaptı- geçemeyip son dakika yediğimiz golle çeyrek finalde 3-2 mağlup olduğumuz maçtır..
Bu Pazar ise bir başka PazarLigi elit kalecisi olan Önder'in önderliğinde karşımıza çıktı Alcolico.. Yine bildiğimiz pembe-beyaz formalarıyla geldiler ama biz de siyahlardan bunalıp beyazlara geçtiğimiz için bir sezon farkıyla onlar turuncu yelekleri sırtlarına geçirdiler..
Tanju, Onur ve Emir gibi yaratıcı oyuncularımızdan eksik ama kağıt üzerinde mücadele gücü yüksek bir kadroyla sahadaydık..
İlk dakikalarda oyunun temposunu elimizde tuttuk.. Hüseyin'in uzaklardan gönderdiği füzeyle skoru 1-0'a taşıdık.. Hemen arkasından Kemal'in savunmadan hızlı çıkardığı topla Tuna-Baki organizasyonuyla bir kontra-atak golü bularak 2 farklı üstünlüğü yakaladık..
Sonra ne mi oldu dersiniz? Bu sene çok çektiğimiz hakem facialarından bir tanesi daha nur topu gibi sahanın ortasına düşüverdi.. Deneyimsiz hakem arkadaşımız önce düdüğü çalarak oyunu durdurdu.. Sonra rakip oyuncunun devam edip gol atması üzerine "haa, öyle mi, o zaman avantaj olsun" diyerek golü Alcolico'ya yazdı.. Sıcak havanın fizik-kondisyon üzerindeki etkisini iyiden iyiye hissettirdiği sahada, böylesi bir olay moral motivasyonumuzu da derinden yaraladı.. Hakemle ve birbirimizle tartışmaya ve oyundan kopmaya başladık.. Nitekim ikinci golü de yiyerek ilk yarıyı beraberlikle kapadık..
İkinci yarıya, yine orta sahadaki adam paylaşımı eksikliğinden kaynaklanan bir gol yiyerek başladık.. Bunun üzerine Kemal önce Tuna'yla sonra Baki'yle yer değiştirdi.. Baki ve Kemal'le ileride daha çok top tutmaya başladık.. Bu arada bir kontrada Özkan'ın müdahalesinde rakip, ceza alanı içinde yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi.. İlk hafta Atletico Cemalbey karşısında da penaltı kurtaran Halit yine geçit vermedi ve umutlarımızı son dakikalara taşıdı..
Oyun disiplininden iyice kopan takımımızın son dakikada ileride yaptığı preste, Kemal sağ kanattan topu kaptı..Onun sola gönderdiği pasta topla buluşan Özkan, 9. sezondaki asistlerini hatırlatırcasına, rakiplerinden sıyrılıp sıfıra inerek topu kale önünde boş durumda bulunan Tuna'ya aktardı.. O da temiz bir gol vuruşuyla "yenemezsen yenilme" düsturunu hatırlatırcasına Apache FC hanesine 1 puanı yazdırdı..
Son 3 haftaya girilirken, Playoff'a gireceği kesinleşen White Dewils ve Erenköy birincilik için yarışırken, bizim de aralarında bulunduğumuz 10 takım, evet yanlış okumuyorsunuz 14 takımlı ligde 10 takım, geri kalan 6 takımlık yer için kıyasıya bir mücadelenin içindeler..
Geri kalan 3 maçımız ise sırasıyla;
2. sezon şampiyonu Erenköy
Maçlarımızın hep kıran kırana geçtiği Yırtıcı Kanarya
ve
son 1. Lig Gol Kralı Serkan Demir'li ve her zaman iddialı takım Papazlar ile..
Bakalım, sezona tarihinin en iddialı kadrosuyla giren ama bir türlü takımı bir araya getiremeyen Apache FC normal sezonda iki yakasını bir araya getirip Playoff'lara kalabilecek mi?
Biz inanıyoruz, ya siz?
AD ASTRA, PER ASPERA
Bir Apache'nin direnişi..
9. Hafta
Apache - Woly Sport FC : 2-6
Burak
Mert - Tuna - Baki
Burak
Mert - Tuna - Baki
Azo - Hüseyin
Eray
Eray
İdeale yakın kadrosuyla ender maçlarından birine çıkıp zorlanarak da olsa Silverbacks engelini aşan Apache FC;
Pazarligi'nin lokomotif takımı, son 4 sezonda 4 final oynayıp 3 kupa kaldırmış, eski White Devils yeni Woly Sport karşısına, hafta içi gelen talihsiz haberler nedeniyle umduğundan çok farklı bir kadroyla çıktı..
Tanju'nun ve Onur'un sakatlıkları, Anıl'ın ve Emir'in farklı nedenlerle gelememeleri nedeniyle iş başa düşmüştü; Eski Apache'ler savaş boyalarını sürmüşlerdi: Mert ve Azo..
Ayrıca Taklavat'tan gelen sinsi forvet Eray da bu önemli maçta gelen ilk kez forma gitme şansını geri çevirmedi ve sorumluluk alarak gerçek bir takım oyuncusu olduğunu gösterdi..
Bir diğer sevindirici haberse rahatsızlığı nedeniyle bir süredir takımla birlikte olamayan Baki'nin sonunda aramıza dönmüş olmasıydı..
Maça gelecek olursak;
İki dost takımın mücadelesinde maç, saha ortasında çekilen birlikte fotoğraflar ve başarı dilekleriyle başladı..
Woly Sport'un rehaveti ve Apache'nin eksik kadrosuna rağmen müthiş bir disiplin ve mücadele örneği göstermesi nedeniyle skor maçın sonuna kadar yakın seyretti..
Mert'in Aytek'in önüne açtığı (!) ortayla gelen golü, deneyimli forvet Eyüp'ün üç Apache'yi sırtlayarak attığı mükemmel gol izledi. İlk yarıyı 2-0 Woly üstünlüğüyle kapanırken akıllarda; Baki'nin Kerem Barut'a yaptığı müthiş savunma, Woly'nin dışarı vurduğu uzaktan şutlar ve sahasından çıkmakta zorluk çeken bir Apache vardı..
2. yarıya Baki'yi öne alarak başlayan Apache daha çok gol pozisyonu bulurken kalesinde de tehlikelerin sayısı artmaya başladı.. Kerem Barut, sinsice, bir sağda bir solda toplarla buluşup Burak'a zor anlar yaşattı.. Karşılıklı birer gol atılmış ve skor 3-1'e gelmişken Apache'nin karşı kaleye gidişi daha organize bir hal almaya başlamıştı.. Bir gol daha bulabilsek maçın seyri değişebilirdi..
Ama bu arada maçın bitmesine 7-8 dakika kala, ceza alanı içinde, Kerem'in sağdan girerken Burak tarafından düşürülmesi nedeniyle hakem penaltı noktasını gösterdi ve biraz da ağır bir kararla yıldız kalecimiz Burak'ı kırmızı kartla dışarı gönderdi..
Kalan dakikalarda müthiş direncini başta Tuna, Azo ve Mert'le sürdüren Apache 6-2'lik skora razı oldu.. Fakat rakiplerimiz tarafından da takdir edilen bu "ruh" ilerleyen haftalar için bir umut oldu.. Acaba Apache takım olmayı başarabilecek miydi?
Eski bir dost..
8. Hafta
Apache - Silverbacks : 6-4
Burak
Anıl - Tuna - Hüseyin
Emir - Onur
Tanju
Bir önceki hafta, eski gücünden bir hayli uzak Takım Taklavat karşısında 10-4'lük rahat bir galibiyet alan Apache FC, 8. haftada, Playoff hesapları yapan, eski Apacheler tarafından kurulmuş Silverbacks ile karşılaştı..
Yeni transfer Onur orta sahada Emir'in yanında ilk maçına çıkarken cefakar joker Hüseyin bu sefer de kendini sol bekte bulmuştu..
Maça her zamanki gibi dağınık başlayan takım Apache FC oldu.. Rakibin etkili oyuncusu Ozan adeta "bizi hafife almayın" dercesine Hüseyin'in kanadından akın akın geldi ve maçın hemen başında 2 gol buldu..
Yine bir oyuna erken müdahale ile Hüseyin "gölge" olan sağ tarafa savaşçı Anıl ise Ozan'ı yavaşlatmak için sol tarafa alındı.. Emir ve Onur'un da orta alanı paylaşmada daha etkili olması ve Tuna'nın sağlam oyunuyla ibre Apache'den yana döndü..
İlk yarıda beraberliği yakalayan Apache ikinci yarıda adeta iki farklı takım gibi oynadı..
Bir tarafta orta alan tamamen kendisine kalan Emir ve savunma oyuncuları, kaleci Burak'ın da inanılmaz performansıyla Silverbacks'in tehlikeli hücum oyuncularına direnirken, diğer tarafta Onur ve Tanju hücumda inanılmaz bireysel yeteneklerinden lezzetler sunarak Apache'yi öne geçirdiler.. Onur'un Tanju'yu gol kralı yapmak adına bir çok pozisyonda fazlaca "cömert" davranması ise belki de daha farklı bir skorun önüne geçti..
Gün sonunda, oyuncuların beklemediği şekilde zor geçen maçı belki kazandık ama "bir takım olarak mı kazandık?", bu konuda pek emin değilim.. Bildiğim, Silverbacks'in Kaan, Ozan ve Aydın gibi bireysel yeteneklerine rağmen o gün için "bizden daha az" takım olduğuydu.. "Eski bir dost" olarak iki takımın da takım olma konusunda daha çok çaba göstermesi gerektiğinin altını çizelim.. Yoksa bu halimizle, el ele, PazarLigi 1. Lig'indeki hayallerimizi bir süre daha erteleriz..
28 Mart 2012 Çarşamba
***Bir PazarLigi klasiği***
6. Hafta
Apache FC - Windowtowest : 1-1
Burak
Kemal (Azo) - Tuna - Bilal
Emir - Hüseyin
Tanju
Halısaha futbolu deyince insanların aklına bol gollü maçlar gelir.. Toplam golün 7-8'in altında olduğu maçlar aylarca-yıllarca çekişmeli, efsane maçlar olarak anlatılır..
Bu kadar gollü maçların ortaya çıkmasının ana nedenleri ise sahaların nizami sahalara göre küçük olmaları, ofsayt, taç olmaması ve oynayan oyuncuların kalite ve motivasyon eksikliğidir..
Pazarligi'nin 1. Lig'inde ise artık bu sonuçlar olağan karşılanıyor.. İlk hafta 6-6 berabere biten Cemalbey maçı ve nispeten zayıf KaraKartal maçı dışındaki 4 maçımızda da 8 gol atılamadı..
Yalnız 1. Ligin asıl özelliği toplam golün 3-4'ü geçmediği maçlar.. İşte bunlar için yukarıda saydığımız halısaha futbolu özelliklerinden birinin ciddi bir istisnası gerekiyor.. Her futbolcu belli bir kalitede ve belli bir disiplinde olmalı bu skorlar için.. En ufak bir hatanın golü getirdiği halısaha futbolunun belki de doruk noktası işte böyle yaşanıyor Hilal Arena'da..
Bu sezondan örnekler vermek gerekirse;
Valena - Erenköy : 3-1
Yedidoğan - Alcolico : 1-1
Erenköy - Windowtowest : 3-0
Valena - Silverbacks : 2-0
Hatta bu lig 0-0 biten maç bile gördü!!
White Devils - Yırtıcı Çağtır : 0-0
İşte bu haftaki maçımız da bu klasikler arasında yerini aldı.. Baştan sona bir taktik mücadele halinde geçen maçta Windowtowest ile 1-1 berabere kaldık.. Her ne kadar puan kaybetmiş olsak da maç sonunda, kavgasız gürültüsüz, bu keyifli 50 dakikayı yaşamanın mutluluğu tüm yüzlerden okunuyordu..
Maçın hikayesine gelirsek:
Yüksek tempoda oynayan ve sahayı çok iyi parselleyen Sultanili Windowtowest'e karşı maçın temposunu hiçbir anda biz kontrol edemedik.. Buna rağmen Tuna ve Kemal'in savunmadaki hatasıza yakın performansları sayesinde kalemize yakın pozisyon vermedik.. Uzaktan şutlarda ise gününde olan Burak, rakibin Erasmus yıldızı Gaitan'ın şutu dışında kalesini başarıyla korudu..
Emir ve Hüseyin'in ekstrasız oyunları ve Tanju'nun gününde olmaması yakaladığımız net pozisyonları gole çeviremeyip skora razı olmamıza neden oldu.. Bu sezon ilk kez forma giyen Emektar Apache Bilal ise maçın başında başlayan bel ağrıları nedeniyle çok etkili olamadı..
Azo ise yedek kulübesinde Kemal'in saha içinden yaptığı, tam ne olduğu anlaşılamayan, "ben iyiyim" işaretleri nedeniyle ruh sağlığını kaybetme tehlikesi yaşadı.. Neyse ki yanında Olguner vardı, çayıyla ve bıyığıyla moral-motivasyon sağladı..
Maç sonunda trip atarken gol atan Tanju soyunma odası geyiklerinin bir numaralı malzemesi olurken, oyuncular gelecek hafta yapılacak Takım Taklavat maçı için galibiyet yemini ettiler..
Apache FC - Windowtowest : 1-1
Burak
Kemal (Azo) - Tuna - Bilal
Emir - Hüseyin
Tanju
Halısaha futbolu deyince insanların aklına bol gollü maçlar gelir.. Toplam golün 7-8'in altında olduğu maçlar aylarca-yıllarca çekişmeli, efsane maçlar olarak anlatılır..
Bu kadar gollü maçların ortaya çıkmasının ana nedenleri ise sahaların nizami sahalara göre küçük olmaları, ofsayt, taç olmaması ve oynayan oyuncuların kalite ve motivasyon eksikliğidir..
Pazarligi'nin 1. Lig'inde ise artık bu sonuçlar olağan karşılanıyor.. İlk hafta 6-6 berabere biten Cemalbey maçı ve nispeten zayıf KaraKartal maçı dışındaki 4 maçımızda da 8 gol atılamadı..
Yalnız 1. Ligin asıl özelliği toplam golün 3-4'ü geçmediği maçlar.. İşte bunlar için yukarıda saydığımız halısaha futbolu özelliklerinden birinin ciddi bir istisnası gerekiyor.. Her futbolcu belli bir kalitede ve belli bir disiplinde olmalı bu skorlar için.. En ufak bir hatanın golü getirdiği halısaha futbolunun belki de doruk noktası işte böyle yaşanıyor Hilal Arena'da..
Bu sezondan örnekler vermek gerekirse;
Valena - Erenköy : 3-1
Yedidoğan - Alcolico : 1-1
Erenköy - Windowtowest : 3-0
Valena - Silverbacks : 2-0
Hatta bu lig 0-0 biten maç bile gördü!!
White Devils - Yırtıcı Çağtır : 0-0
İşte bu haftaki maçımız da bu klasikler arasında yerini aldı.. Baştan sona bir taktik mücadele halinde geçen maçta Windowtowest ile 1-1 berabere kaldık.. Her ne kadar puan kaybetmiş olsak da maç sonunda, kavgasız gürültüsüz, bu keyifli 50 dakikayı yaşamanın mutluluğu tüm yüzlerden okunuyordu..
Maçın hikayesine gelirsek:
Yüksek tempoda oynayan ve sahayı çok iyi parselleyen Sultanili Windowtowest'e karşı maçın temposunu hiçbir anda biz kontrol edemedik.. Buna rağmen Tuna ve Kemal'in savunmadaki hatasıza yakın performansları sayesinde kalemize yakın pozisyon vermedik.. Uzaktan şutlarda ise gününde olan Burak, rakibin Erasmus yıldızı Gaitan'ın şutu dışında kalesini başarıyla korudu..
Emir ve Hüseyin'in ekstrasız oyunları ve Tanju'nun gününde olmaması yakaladığımız net pozisyonları gole çeviremeyip skora razı olmamıza neden oldu.. Bu sezon ilk kez forma giyen Emektar Apache Bilal ise maçın başında başlayan bel ağrıları nedeniyle çok etkili olamadı..
Azo ise yedek kulübesinde Kemal'in saha içinden yaptığı, tam ne olduğu anlaşılamayan, "ben iyiyim" işaretleri nedeniyle ruh sağlığını kaybetme tehlikesi yaşadı.. Neyse ki yanında Olguner vardı, çayıyla ve bıyığıyla moral-motivasyon sağladı..
Maç sonunda trip atarken gol atan Tanju soyunma odası geyiklerinin bir numaralı malzemesi olurken, oyuncular gelecek hafta yapılacak Takım Taklavat maçı için galibiyet yemini ettiler..
19 Mart 2012 Pazartesi
Yok böyle bir sezon başlangıcı!!
Yıllardır alışılagelmiş şekilde 5-6 maçlık yenilgi ya da galibiyet serileriyle sezonu açan Apache'ye bu sezon bir haller oldu.. Her hafta farklı bir sonuçla sahadan ayrılan takım başta iddia severler olmak üzere herkesi şoka soktu, derin bir hüzne gark etti..
Şimdi gelin transfer sezonu öncesi yapılan ilk 5 maçta ne heyecanlar yaşandı, ortaya nasıl bir tablo çıktı?
1. Hafta
Apache FC - Atletico Cemalbey : 6-6
Halit
Özkan - Hüseyin - Baki
Emir - Kemal
Tanju
Tanju, Hüseyin, Kemal gibi oyuncularımız Cemalbey'deki toprak sahada çocukluk dönemlerinin bol gollü ve toz topraklı sayfalarını çevirdikleri için olsa gerek duygu yüklü bir karşılaşmaydı bizim için!
Ve fakat rakibimiz bizim kadar duygulanmış olmasa gerek iyi başladılar ve birbirini tanımayan yeni kadromuzun sahaya yayılma sorunundan faydalanarak skoru 2-0'a getirdiler..
Sonrasında maçın kırılma anlarından ilki yaşandı.. Cemalbey maçı 3-0'a getirecek penaltıyı kaçırdı ve Hüseyin stopere Kemal ortasahaya geçti..
Bu dakikadan sonra geride Hüseyin'le daha sağlam, orta alanda göbekli isimler Kemal ve Emir'le biraz ağır ama disiplinli futbol, şanssız golcü Tanju'nun da patlamasıyla maçı 6-3'e getirdi..
Kontra-atak futbolunu başarıyla oynayan ekibimiz direkleri geçemezken savunmada zaman zaman verdiği açıklara rağmen Halit'in başarılı oyunuyla üstün konumunu sürdürdü..
Tam maç bitecek derken ikinci kırılma anı yaşandı.. Rakibin bileğe sert müdahalesiyle yerde kalan Tanju acılar içinde kenara alındı.. Yıldız forvetinin oyundan çıkmasıyla yedeksiz olduğu için eksik kalan Apache oyunun kontrolünü deneyimli ayaklarına rağmen elinde tutamadı.. Son 5 dakika 2 gol yiyen takımımız 6-6lık skora razı oldu..
Eski profesyonel futbolculardan kurulu, güçlü Cemalbey karşısında yeni kadronun bu futbolu ilerisi için olumlu sinyaller verdi.. Özellikle usta ayaklar Emir ve Tanju'nun gollerde gösterdikleri muhteşem uyum diğer takımlar için bir nevi gözdağı niteliğindeydi..
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1074
2. Hafta
Apache FC - Kara Kartal : 9-3
Halit
Anıl - Tuna - Kemal (Baki)
Emir - Hüseyin
Tanju
Çiçeği burnunda 1. lig ekibi olan rakibimiz sahaya eksik çıktı.. Bu nedenle maçın başında farkı yakalayan ekibimiz, rakibin eksik oyuncularının gelmesine rağmen, maçın sonuna kadar zorlanmadan skor üstünlüğünü taşıdı..
Özellikle Hüseyin ve Tanju'nun etkili hücum performansları rahat galibiyetteki en önemli etkendi..
Ayrıca Emir'in bir golde Tanju'ya gönderdiği derinlemesine pas da maçı izleyenlerin gözündeki pası sildi..
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1074
3. Hafta
Apache FC - FC Bahadır : 3-4
Burak
Anıl - Hüseyin - Baki
Kemal - Emir
Tanju
2 sezondur şansımızın yaver gitmediği Bahadır'a karşı oldukça motive çıktık maça.. Fakat savunmamızdaki bireysel hatalarımız rakibin yıldız forveti Gökay'ın üstün performansıyla birleşince yine kendimizi skor olarak geride bulduk; 3-1
İkinci yarı Hüseyin'le Kemal Cemalbey maçındaki gibi görev değişimine gittiler.. Kemal yorulan Gökay'ı ikinci yarıda etkisiz kılarken Hüseyin de hücumları hızlandırdı.. Mami'nin sıkı markajında etkisiz kalan Tanju maçta sıkıntılı anlar yaşarken yapılan sert müdahalelerde gelmeyen düdükler de tribal forvetimizin oyundan düşmesine yol açtı.. Bu sırada bir başka büyük oyuncu sorumluluk alma zamanının geldiğinin farkına vardı.. Emir sahneye çıkarak hem Tanju'ya pozisyon hazırladı hem 2 güzel golle maça eşitliği getirdi..
Maçta oyun olarak üstün olduğumuz son dakikalarda gol arayışlarımız sürerken kalemizde verdiğimiz ender pozisyonların birinde bir PazarLigi klasiğinin kurbanı olduk.. Hakem arkadaşımız, topu Burak'ın üzerinden aşırttıktan sonra Kemal ve Hüseyin'le birlikte kafa topuna çıkan Gökay'ın kale dibinden kafayla dışarı gönderdiği topta "elle oynama" nedeniyle beyaz noktayı gösterdi.. Maçın verdiği motivasyon ve haksız düdüğün getirdiği gerginlikle itirazlarımız çok uzun sürdü fakat sonuç değişmedi.. Burak'ın müdahalesine rağmen filelerle buluşan top Apache'nin 3 maç sonunda son dakikalarda kaybettiği ikinci puanının habercisiydi..
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1088
4. Hafta
Apache FC - Valena : 4-3
Burak
Anıl - Bertan - Baki
Hüseyin - Tuna
Tanju
Geçen sezonu 3.lükle kapatan, diri ve sert bir takım olan Valena'ya karşı yine maça kötü başladık.. İlk yarıdaki yine ilk defa bir arada oynayan oyuncularımızın getirdiği dağınık görüntümüz bu yarının 3-0 aleyhimize sonuçlanmasına neden oldu..
İkinci yarı ise Apache ruhunu hisseden oyuncularımız formanın getirdiği inançla PazarLiginde sezonun en önemli geri dönüşlerinden birinin kahramanları oldular..
Geri üçlü Anıl'ın liderliğinde ve Burak'ın muhteşem kurtarışlarıyla rakibi durdururken, 3-1-2 taktiğine dönen ekibimiz Tanju ve Hüseyinle sağlı sollu ve Tuna'yla göbekten çok etkili gelerek skoru 4-3'e getirdi.. Hüseyin geri dönüşün tartışmasız yıldızı olurken, yeni transferlerden Bertan ilk maçında olumlu bir görüntü ortaya koydu.. Eski golcü yeni sol bek Baki ise bir takım oyuncusunun ne demek olduğunu yine dosta düşmana gösterdi..
Takımızın bu geri dönüşü Twitter'da world-wide Trending Topic olurken PazarLigi de haberlerinde bu büyük galibiyeti "Azimle gelen zafer" başlığıyla kaleme aldı..
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=haberler&pid=443
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1093
5. Hafta
Apache FC - Yedidoğan : 2-4
Burak
Kemal - Hüseyin - Halil
Emir - Azerhan
Tanju
Yıllardır süregelen ezeli rekabette son karşılaşmaya Yedidoğan bu sefer "son şampiyon" apoletiyle çıktı.. Son sezonlarda bize karşı olan şanssızlıklarını sonlandırmak adına sahaya tüm aslarıyla karşımızdaydı rakibimiz..
Biz ise sakatlıklar, Anıl'ın cezası ve Kemal'in organizasyon sıkıntısı nedeniyle maça 6 kişi başladık.. Aslında amacımız son şampiyona karşı eksik çıkarak gözdağı vermekti.. =)
Maça Kemal'in elden bozdurduğu topla 1-0 yenik başlayan ekibimiz, Tanju ve Emir'in müthiş paslaşmaları sonucu gelen golle eşitliği sağladı.. Bu sırada imdadımıza gerçek Apache Azo yetişti.. Orta sahaya monte olan Azo'nun getirdiği dirençle maç karşılıklı ataklarla geçmeye başladı..
Halil'in uzun toplarını Tanju'nun koşularıyla birleştirmeye dayanan ilk yarıdaki hücum organizasyonumuzla mutlu sona ulaşamadık.. Geride yaptığımız basit hataları Emre ve Mert affetmeyince 5 maç sonunda üçüncü kez 3 gol yiyerek kapattık ilk yarıyı..
İkinci yarı yine bir taktik değişiklikle geri dönüş aradı ekibimiz.. Hüseyin ortaya, Kemal savunmanın göbeğine, Azo da savunmanın sağına geçti.. Böylece Azo ve Halil'le hem sağdan hem soldan hücuma destek verdik.. Azo'yla ikinci yarının hemen başında bulduğumuz golle umutlansak da hücumda küskünleri oynayan Tanju etkisiz kalınca ve takım halinde çok net fırsatları değerlendiremeyince mağlubiyet kaçınılmaz oldu..
http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1102
Böylece ilk 5 haftayı 2 galibiyet 2 mağlubiyet ve 1 beraberlikle geçtik.. 5 puanla hedeflerimizin gerisinde ama yine de play-off potasında, sekizinci sırada kendimize yer bulduk..
Oyuncular hakkındaki genel değerlendirmemiz ve transfer haberlerimiz için bizi takip etmeye devam edin!!
14 Mart 2012 Çarşamba
Sessizlik bir çeşit duadır

Sanal alemde sessizleştiğimiz bu bir yılda sahalarda pek de sessiz değildik..
8. sezonda ligi 5. bitirip bir çok eksikle çıktığımız çeyrek final maçında şanssızlıklar ve tartışmalı hakem kararları sonucunda FC Bahadır'a mağlup olduk.
9. sezonda ise sezona bomba gibi bir giriş yaptık ve ilk 6 haftayı lider kapadık.. Sonrasında kadronun kısıtlı olması ve istikrarsızlık bizi 9. sıraya kadar geriletti.. Sonuç olarak play-off yarışının dışında kalmış olsak da ligde kalmayı başardık..
Bu da bize 10. sezonda "1. ligdeki tek kurucu takım" olma mutluluğunu yaşattı..
Bu iki sezonda Pazar Ligi yeni bir efsane kazandı Apache bünyesinde.. Tanju Koçal iki sezonda 26 maçta 90 küsür gol attı.. Lig sonuncularına karşı atılan gollerin silinmesi sonucu bir sezonda Gol Kralı olurken diğerinde ikinci oldu.. Her maça beyaz bileklerle başlayıp maçları kırmızı bileklerle tamamladı.. Birçok stoperi bel ameliyatına yolladı.. Altıpasta kalecilere çalım atmaya çalıştığı pozisyonlarda hiç top kaptırmadı.. 73 defa kalecileri yatırıp kaldırdı.. Tarzı böyleydi, çoğunu kaleye yolladı bazılarını dışarıya.. Her türlü ısrarımıza rağmen saçlarını "apaçi" yaptırmadı.. Çakma "Neymar" olmaktansa çakma "Tanju Çolak" olmayı tercih etti..
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1119411&title=bu-ligde-futbol-sadece-futbol
Hüseyin ise takımın abisi oldu, kritik anlarda sorumluluk aldı, attığı gollerle ve ruhuyla takıma çok şey kattı.. Ülke olarak birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde o bu birliği Apache'de yaşattı..
Mustafa Avusturya'ya gitmeden önce ligin elit oyuncuları arasına adını yazdırdı.. Bir sağ bek olarak 8. sezonda 15 gol 10 asist barajını geçti.. Kilosu hakkındaki tartışmalara cevabı "ağır" oldu..
Anıl agresife bağladı, takımın direncini doruklara ulaştırdı.. Yeri geldi saha içinde futbol sahalarında duymak istemediğimiz kadar çok konuştu, yeri geldi saha dışında sempatik tavırlarıyla gönülleri fethetti..
Büyük Asker Eser, kapı gibi savunmacı Tuna, rahat kaleci Halit ve star sol bek Halil 9. sezonda takıma çok şey verdiler.. Takıma ısındılar, onu sahiplendiler..
Tabi ki deli Mert, büyük kaptanlar Vodi ve Olmaz, Eros Azo, üç ciğerli sonradan görme sol bek Özkan ve müzmin sakat Kemal saha içinde ve saha dışında takımın hep yanında oldular.. Dandik zenci Abo ise istikrarsızlık abidesi olarak gerçek Apache olduğunu her daim gösterdi..
10. sezona ise Apache çok ama çok iddialı girdi.. Ligin efsaneleri ve diğer müthiş transferiyle ligin en kaliteli kadrolarından birini oluşturdu..
Bir kez "1. lig en iyi ortasaha oyuncusu", iki kez "1. Lig asist kralı" olan, şampiyonluk ve finaller yaşamış, büyük oyuncu, fair-playın vücut bulmuş hali, örnek kaptan Emir Güney "Forza Apache!!" dedi.. Her zaman karşılıklı oynamanın bir zevk olduğu Emir'le sahada aynı formayı terletmek ise Apache'li oyuncuların bu sezon yaşayacağı mutlulukların başlangıcı olsun diyoruz..
Eski 1. lig gol krallarından Baki Gündüz her türlü yıldız kaprisinden arınmış şekilde Apache'de yeni bir maceraya merhaba dedi.. Mikrofonlara "Şampiyonluk için ne yapılması gerektiğini biliyorum.. Takım olarak bu mutlu sona ulaşmamızda elimden geleni yapacağım" şeklinde iddialı açıklamalarda bulundu..
Yeni sezonun en büyük transferlerinden biri de Burak Oyguç oldu.. Kaledeki istikrarsızlığı gören yönetim profesyonel kulüplerin transfer listesindeki ve kıskacındaki Burak'ı büyük uğraşlar sonucu kadroya kattı.. Transfer sonrası PazarLigi'nin resmi yayın organı "ForoForoTwo"ya verdiği röportajda Burak transferini şöyle anlattı: " Kariyerimde bir dönüm noktası oldu diyebilirim.. Eski kaptanım Hüseyin Abi ve genel menajer Kemal bana Apache'nin ne kadar büyük bir kulüp olduğunu anlattılar... Ben de onların inançlarını, özlemlerini ve coşkularını görünce ayıptır söylemesi bol sıfırlı kontratları elimin tersiyle ittim.. Cefakar Apache taraftarına özlediği şampiyonluğu getireceğiz.. "
9. sezonda ise sezona bomba gibi bir giriş yaptık ve ilk 6 haftayı lider kapadık.. Sonrasında kadronun kısıtlı olması ve istikrarsızlık bizi 9. sıraya kadar geriletti.. Sonuç olarak play-off yarışının dışında kalmış olsak da ligde kalmayı başardık..
Bu da bize 10. sezonda "1. ligdeki tek kurucu takım" olma mutluluğunu yaşattı..
Bu iki sezonda Pazar Ligi yeni bir efsane kazandı Apache bünyesinde.. Tanju Koçal iki sezonda 26 maçta 90 küsür gol attı.. Lig sonuncularına karşı atılan gollerin silinmesi sonucu bir sezonda Gol Kralı olurken diğerinde ikinci oldu.. Her maça beyaz bileklerle başlayıp maçları kırmızı bileklerle tamamladı.. Birçok stoperi bel ameliyatına yolladı.. Altıpasta kalecilere çalım atmaya çalıştığı pozisyonlarda hiç top kaptırmadı.. 73 defa kalecileri yatırıp kaldırdı.. Tarzı böyleydi, çoğunu kaleye yolladı bazılarını dışarıya.. Her türlü ısrarımıza rağmen saçlarını "apaçi" yaptırmadı.. Çakma "Neymar" olmaktansa çakma "Tanju Çolak" olmayı tercih etti..
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1119411&title=bu-ligde-futbol-sadece-futbol
Hüseyin ise takımın abisi oldu, kritik anlarda sorumluluk aldı, attığı gollerle ve ruhuyla takıma çok şey kattı.. Ülke olarak birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde o bu birliği Apache'de yaşattı..
Mustafa Avusturya'ya gitmeden önce ligin elit oyuncuları arasına adını yazdırdı.. Bir sağ bek olarak 8. sezonda 15 gol 10 asist barajını geçti.. Kilosu hakkındaki tartışmalara cevabı "ağır" oldu..
Anıl agresife bağladı, takımın direncini doruklara ulaştırdı.. Yeri geldi saha içinde futbol sahalarında duymak istemediğimiz kadar çok konuştu, yeri geldi saha dışında sempatik tavırlarıyla gönülleri fethetti..
Büyük Asker Eser, kapı gibi savunmacı Tuna, rahat kaleci Halit ve star sol bek Halil 9. sezonda takıma çok şey verdiler.. Takıma ısındılar, onu sahiplendiler..
Tabi ki deli Mert, büyük kaptanlar Vodi ve Olmaz, Eros Azo, üç ciğerli sonradan görme sol bek Özkan ve müzmin sakat Kemal saha içinde ve saha dışında takımın hep yanında oldular.. Dandik zenci Abo ise istikrarsızlık abidesi olarak gerçek Apache olduğunu her daim gösterdi..
10. sezona ise Apache çok ama çok iddialı girdi.. Ligin efsaneleri ve diğer müthiş transferiyle ligin en kaliteli kadrolarından birini oluşturdu..
Bir kez "1. lig en iyi ortasaha oyuncusu", iki kez "1. Lig asist kralı" olan, şampiyonluk ve finaller yaşamış, büyük oyuncu, fair-playın vücut bulmuş hali, örnek kaptan Emir Güney "Forza Apache!!" dedi.. Her zaman karşılıklı oynamanın bir zevk olduğu Emir'le sahada aynı formayı terletmek ise Apache'li oyuncuların bu sezon yaşayacağı mutlulukların başlangıcı olsun diyoruz..
Eski 1. lig gol krallarından Baki Gündüz her türlü yıldız kaprisinden arınmış şekilde Apache'de yeni bir maceraya merhaba dedi.. Mikrofonlara "Şampiyonluk için ne yapılması gerektiğini biliyorum.. Takım olarak bu mutlu sona ulaşmamızda elimden geleni yapacağım" şeklinde iddialı açıklamalarda bulundu..
Yeni sezonun en büyük transferlerinden biri de Burak Oyguç oldu.. Kaledeki istikrarsızlığı gören yönetim profesyonel kulüplerin transfer listesindeki ve kıskacındaki Burak'ı büyük uğraşlar sonucu kadroya kattı.. Transfer sonrası PazarLigi'nin resmi yayın organı "ForoForoTwo"ya verdiği röportajda Burak transferini şöyle anlattı: " Kariyerimde bir dönüm noktası oldu diyebilirim.. Eski kaptanım Hüseyin Abi ve genel menajer Kemal bana Apache'nin ne kadar büyük bir kulüp olduğunu anlattılar... Ben de onların inançlarını, özlemlerini ve coşkularını görünce ayıptır söylemesi bol sıfırlı kontratları elimin tersiyle ittim.. Cefakar Apache taraftarına özlediği şampiyonluğu getireceğiz.. "
Eski Takım Taklavatlı yıldızlar Eray Cındık ve Emrah Ufluoğlu da Apache'ye katıldı..
Takımın "Herkül"ü Anıl Mertol ise takıma bir "Colossus" kazandırdı: Bertan İlbak..
Görüldüğü gibi sessizliğimiz şampiyonluk yolundaki duamızdır.. Sessizliğimiz; birbirimize olan inancımızda, rakibimize saygımızda, fair-playi yaşamamızda, her hafta sonu maç öncesi gece uykuya dalarken "ne kadar alkollü de olsak" ertesi günkü maçı düşünmemizdedir..
Apache FC yaşamımızın parçasıdır.. Güzel ve özel bir parçasıdır..
Takımın "Herkül"ü Anıl Mertol ise takıma bir "Colossus" kazandırdı: Bertan İlbak..
Görüldüğü gibi sessizliğimiz şampiyonluk yolundaki duamızdır.. Sessizliğimiz; birbirimize olan inancımızda, rakibimize saygımızda, fair-playi yaşamamızda, her hafta sonu maç öncesi gece uykuya dalarken "ne kadar alkollü de olsak" ertesi günkü maçı düşünmemizdedir..
Apache FC yaşamımızın parçasıdır.. Güzel ve özel bir parçasıdır..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)