27 Nisan 2012 Cuma

Bizi bu sıcak havalar mahvetti..

10. Hafta

Apache - Alcolico Madrid : 3-3

Halit
Anıl - Kemal - Özkan
Tuna - Hüseyin
Baki

Alcolico bize ezelden beri ters gelmiş bir takım.. En iyi zamanlarımızda da, en kötü zamanlarımızda da onlara karşı şansımız hiç yaver gitmedi.. Bunun doruk noktası ise, 4. Sezonda kalesinde devleşen Serkan Midilli'yi -ki sonra takımı neredeyse tek başına şampiyon yaptı- geçemeyip son dakika yediğimiz golle çeyrek finalde 3-2 mağlup olduğumuz maçtır..

Bu Pazar ise bir başka PazarLigi elit kalecisi olan Önder'in önderliğinde karşımıza çıktı Alcolico.. Yine bildiğimiz pembe-beyaz formalarıyla geldiler ama biz de siyahlardan bunalıp beyazlara geçtiğimiz için bir sezon farkıyla onlar turuncu yelekleri sırtlarına geçirdiler..

Tanju, Onur ve Emir gibi yaratıcı oyuncularımızdan eksik ama kağıt üzerinde mücadele gücü yüksek bir kadroyla sahadaydık..

İlk dakikalarda oyunun temposunu elimizde tuttuk.. Hüseyin'in uzaklardan gönderdiği füzeyle skoru 1-0'a taşıdık.. Hemen arkasından Kemal'in savunmadan hızlı çıkardığı topla Tuna-Baki organizasyonuyla bir kontra-atak golü bularak 2 farklı üstünlüğü yakaladık..

Sonra ne mi oldu dersiniz? Bu sene çok çektiğimiz hakem facialarından bir tanesi daha nur topu gibi sahanın ortasına düşüverdi.. Deneyimsiz hakem arkadaşımız önce düdüğü çalarak oyunu durdurdu.. Sonra rakip oyuncunun devam edip gol atması üzerine "haa, öyle mi, o zaman avantaj olsun" diyerek golü Alcolico'ya yazdı.. Sıcak havanın fizik-kondisyon üzerindeki etkisini iyiden iyiye hissettirdiği sahada, böylesi bir olay moral motivasyonumuzu da derinden yaraladı.. Hakemle ve birbirimizle tartışmaya ve oyundan kopmaya başladık.. Nitekim ikinci golü de yiyerek ilk yarıyı beraberlikle kapadık..

İkinci yarıya, yine orta sahadaki adam paylaşımı eksikliğinden kaynaklanan bir gol yiyerek başladık.. Bunun üzerine Kemal önce Tuna'yla sonra Baki'yle yer değiştirdi.. Baki ve Kemal'le ileride daha çok top tutmaya başladık.. Bu arada bir kontrada Özkan'ın müdahalesinde rakip, ceza alanı içinde yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi.. İlk hafta Atletico Cemalbey karşısında da penaltı kurtaran Halit yine geçit vermedi ve umutlarımızı son dakikalara taşıdı..

Oyun disiplininden iyice kopan takımımızın son dakikada ileride yaptığı preste, Kemal sağ kanattan topu kaptı..Onun sola gönderdiği pasta topla buluşan Özkan, 9. sezondaki asistlerini hatırlatırcasına, rakiplerinden sıyrılıp sıfıra inerek topu kale önünde boş durumda bulunan Tuna'ya aktardı.. O da temiz bir gol vuruşuyla "yenemezsen yenilme" düsturunu hatırlatırcasına Apache FC hanesine 1 puanı yazdırdı..

Son 3 haftaya girilirken, Playoff'a gireceği kesinleşen White Dewils ve Erenköy birincilik için yarışırken, bizim de aralarında bulunduğumuz 10 takım, evet yanlış okumuyorsunuz 14 takımlı ligde 10 takım, geri kalan 6 takımlık yer için kıyasıya bir mücadelenin içindeler..

Geri kalan 3 maçımız ise sırasıyla;
2. sezon şampiyonu Erenköy
Maçlarımızın hep kıran kırana geçtiği Yırtıcı Kanarya
ve
son 1. Lig Gol Kralı Serkan Demir'li ve her zaman iddialı takım Papazlar ile..

Bakalım, sezona tarihinin en iddialı kadrosuyla giren ama bir türlü takımı bir araya getiremeyen Apache FC normal sezonda iki yakasını bir araya getirip Playoff'lara kalabilecek mi?

Biz inanıyoruz, ya siz?

AD ASTRA, PER ASPERA

Bir Apache'nin direnişi..

9. Hafta


Apache - Woly Sport FC : 2-6


Burak
Mert - Tuna - Baki
Azo - Hüseyin
Eray



İdeale yakın kadrosuyla ender maçlarından birine çıkıp zorlanarak da olsa Silverbacks engelini aşan Apache FC;
Pazarligi'nin lokomotif takımı, son 4 sezonda 4 final oynayıp 3 kupa kaldırmış, eski White Devils yeni Woly Sport karşısına, hafta içi gelen talihsiz haberler nedeniyle umduğundan çok farklı bir kadroyla çıktı..



Tanju'nun ve Onur'un sakatlıkları, Anıl'ın ve Emir'in farklı nedenlerle gelememeleri nedeniyle iş başa düşmüştü; Eski Apache'ler savaş boyalarını sürmüşlerdi: Mert ve Azo..





Ayrıca Taklavat'tan gelen sinsi forvet Eray da bu önemli maçta gelen ilk kez forma gitme şansını geri çevirmedi ve sorumluluk alarak gerçek bir takım oyuncusu olduğunu gösterdi..

Bir diğer sevindirici haberse rahatsızlığı nedeniyle bir süredir takımla birlikte olamayan Baki'nin sonunda aramıza dönmüş olmasıydı..

Maça gelecek olursak;

İki dost takımın mücadelesinde maç, saha ortasında çekilen birlikte fotoğraflar ve başarı dilekleriyle başladı..

Woly Sport'un rehaveti ve Apache'nin eksik kadrosuna rağmen müthiş bir disiplin ve mücadele örneği göstermesi nedeniyle skor maçın sonuna kadar yakın seyretti..

Mert'in Aytek'in önüne açtığı (!) ortayla gelen golü, deneyimli forvet Eyüp'ün üç Apache'yi sırtlayarak attığı mükemmel gol izledi. İlk yarıyı 2-0 Woly üstünlüğüyle kapanırken akıllarda; Baki'nin Kerem Barut'a yaptığı müthiş savunma, Woly'nin dışarı vurduğu uzaktan şutlar ve sahasından çıkmakta zorluk çeken bir Apache vardı..

2. yarıya Baki'yi öne alarak başlayan Apache daha çok gol pozisyonu bulurken kalesinde de tehlikelerin sayısı artmaya başladı.. Kerem Barut, sinsice, bir sağda bir solda toplarla buluşup Burak'a zor anlar yaşattı..  Karşılıklı birer gol atılmış ve skor 3-1'e gelmişken Apache'nin karşı kaleye gidişi daha organize bir hal almaya başlamıştı.. Bir gol daha bulabilsek maçın seyri değişebilirdi..

Ama bu arada maçın bitmesine 7-8 dakika kala, ceza alanı içinde, Kerem'in sağdan girerken Burak tarafından düşürülmesi nedeniyle hakem penaltı noktasını gösterdi ve biraz da ağır bir kararla yıldız kalecimiz Burak'ı kırmızı kartla dışarı gönderdi..

Kalan dakikalarda müthiş direncini başta Tuna, Azo ve Mert'le sürdüren Apache 6-2'lik skora razı oldu.. Fakat rakiplerimiz tarafından da takdir edilen bu "ruh" ilerleyen haftalar için bir umut oldu.. Acaba Apache takım olmayı başarabilecek miydi?

Eski bir dost..


8. Hafta



Apache - Silverbacks : 6-4








Burak
Anıl - Tuna - Hüseyin
Emir - Onur
Tanju

Bir önceki hafta, eski gücünden bir hayli uzak Takım Taklavat karşısında 10-4'lük rahat bir galibiyet alan Apache FC, 8. haftada, Playoff hesapları yapan, eski Apacheler tarafından kurulmuş Silverbacks ile karşılaştı..

Yeni transfer Onur orta sahada Emir'in yanında ilk maçına çıkarken cefakar joker Hüseyin bu sefer de kendini sol bekte bulmuştu..

Maça her zamanki gibi dağınık başlayan takım Apache FC oldu.. Rakibin etkili oyuncusu Ozan adeta "bizi hafife almayın" dercesine Hüseyin'in kanadından akın akın geldi ve maçın hemen başında 2 gol buldu..

Yine bir oyuna erken müdahale ile Hüseyin "gölge" olan sağ tarafa savaşçı Anıl ise Ozan'ı yavaşlatmak için sol tarafa alındı.. Emir ve Onur'un da orta alanı paylaşmada daha etkili olması ve Tuna'nın sağlam oyunuyla ibre Apache'den yana döndü..

İlk yarıda beraberliği yakalayan Apache ikinci yarıda adeta iki farklı takım gibi oynadı..
Bir tarafta orta alan tamamen kendisine kalan Emir ve savunma oyuncuları, kaleci Burak'ın da inanılmaz performansıyla Silverbacks'in tehlikeli hücum oyuncularına direnirken, diğer tarafta Onur ve Tanju hücumda inanılmaz bireysel yeteneklerinden lezzetler sunarak Apache'yi öne geçirdiler.. Onur'un Tanju'yu gol kralı yapmak adına bir çok pozisyonda fazlaca "cömert" davranması ise belki de daha farklı bir skorun önüne geçti..

Gün sonunda, oyuncuların beklemediği şekilde zor geçen maçı belki kazandık ama "bir takım olarak mı kazandık?", bu konuda pek emin değilim.. Bildiğim, Silverbacks'in Kaan, Ozan ve Aydın gibi bireysel yeteneklerine rağmen o gün için "bizden daha az" takım olduğuydu.. "Eski bir dost" olarak iki takımın da takım olma konusunda daha çok çaba göstermesi gerektiğinin altını çizelim.. Yoksa bu halimizle, el ele,  PazarLigi 1. Lig'indeki hayallerimizi bir süre daha erteleriz..