29 Kasım 2012 Perşembe

Kazanmak bir alışkanlıktır

9. Hafta

Apache Fc - Yedidoğan : 3-2

Kenan
Eser - Emre - Aktuğ
Kemal - Emir - Baki


Woly galibiyetiyle adeta kanatlanan takımımızda moraller gayet iyiydi. Üzerine rakibimizin maça Verim, Emre Alp ve Bilal gibi yıldızlarından eksik çıkacağı haberini alınca üzerimizde ister istemez bir rehavet oluştu.

Bu sezon ilk defa kaleye geçen Ulu Apache Olguner ise rehavetten oldukça uzaktı. Belalısı Ziya'nın tek geldiği maç olan Yedidoğan maçında karşı takımda yer alacağını duyunca isyan eden tecrübeli kaleci takım arkadaşları tarafından zor ikna edildi. Yeni pijaması ve sevgi dolu Apache eşofman üstüyle sahaya gelen yıldız kaleci maç öncesi sempatik hareketleriyle yine ilgi odağıydı.

Maça adeta aklımız havada başladık. Rakibimiz de eksikleri nedeniyle dağınık ve doğaçlama hücum edince ilk yarı oynanan futbol iki takımın kalitesinin oldukça altında geçti.

Daha çok duran toplarla etkili olurken golü de bir kornerden bulduk. Emir'in güzel ortasına arka direkte yükselen Aktuğ temiz bir kafa vuruşuyla takımımızı öne geçirdi, 1-0. Öne geçtiğimiz gibi rakibimiz de golü buldu. Eser'in hatasında defans arkasına sarkan Aytuğ plaseledi ama Olguner iyi kapattı. Fakat yeniden topu önünde bulan deneyimli forvet bu sefer affetmedi ve beraberliği sağladı, 1-1.

İlk yarı yine uğurlu skorumuz 1-1 le mi bitecekti? Hayır! Hücum ederken kaptırdığımız topu sinsice takip eden Kemal sol tarafta topu kaptı ve Baki'nin önüne açtı. Baki yine zımbaladı ve takımımızı bir kez daha öne geçirdi, 2-1.

İkinci yarıya oldukça amatör yenen bir golle başladık. Aktuğ'un çıkarken kaptırdığı topu Mert ileriye doldurdu. Emre, Eser ve Olguner'in şaşkın bakışları arasında fırlayan Ziya topu kafayla aşırdı ve ağlara gönderdi.

İkinci yarı rakibin forvetlerinin yorulması ve geri dönmede sıkıntı yaşamaları üzerine uzun toplarla çıkmaya başladık. Ancak en etkili pozisyonumuzu farklı bir şekilde bulduk. Eser'in kaptığı topu ayağının dışıyla rakip defansın arkasına göndermesiyle kaleciyle karşı karşıya kalan Kemal "tekte vurma sevdası"na kapılarak topu kaleciye nişanladı. Bulduğumuz kornerlerden de bir sonuç çıkmayınca yine kabusumuz olan 2-2 ye razı olacağız zannettik

Fakat yine bir uzun topta, arkası dönük bir şekilde topla buluşan Kemal, önce ufak bir tıklamayla topu kaldırdı sonra dönerek vurduğu voleyle kaleciyi avladı. Kaçırdığı gol, ileride presiyle top kapması ve beklenmeyen andaki golüyle iyice andırdığı Umut Bulut'un gol sevincini de taklit eden Kemal böylece takımın yedekteki star forveti ve bir anlamda Burak Yılmaz'ı olan Eray'a da mesaj göndermiş oldu.

Takımımız bu sonuçla galibiyet serisini 3 maça çıkarırken kazanmanın bir "alışkanlık" olduğunu bir kez daha kanıtladı Vasat futbola rağmen gelen galibiyetin yanında, Olguner'in Ziya'ya karşı olan iyi performansı da maçın önüne geçerek taraftarlar arasında haftanın konusu oldu.



A Clash of Kings*

8. Hafta

Apache FC - Woly Sport FC : 6-3

Kenan
Kemal - Emre - Aktuğ
Eray (Eser) - Emir - Baki

* Bu hafta da Game of Thrones konseptinde devam ediyoruz; 2. sezonun adı olan Kralların Çarpışması/Mücadelesi bu maçın başlığı için biçilmiş kaftan. Son 5 sezonun hepsinde final oynayıp 4ünü kazanan Woly'ye karşı hiç galibiyet almamış takımımız bu maça ayrı bir motivasyonla ve "tahta yeni aday olduğunu" ispat için çıkıyordu. Hafta içinde bir futbol klişesi doğrulanıyordu; "böyle maçlara motivasyon için ekstra çabaya gerek yoktur".

Tüm hafta boyunca şekillenen ilk 7 ise son anda değişti. Önce toplantısına "trafik" nedeniyle yetişemeyen Kemal'in maça çıkacağı belli oldu, sonra yine "trafik" nedeniyle Eser geç kalınca Eray ilk 7'de başladı. Rakibimiz ise ideal kadrosundan bir eksikle, All-Star kalecileri Emre Saylan'ın yokluğunda sahadaydı.

Maçın başında iki takımda kontrollü başladı. Net pozisyonlar yaşanmazken uzaktan şutlarla kaleler yoklandı ama bir sonuç alınamadı. Rakibin önde basması takımımızı ilk etapta yavaşlatsa da kaleci Kenan'ın güzel pasları ve beklerimiz Kemal ve özellikle Aktuğ'un iyi çıkışlarıyla bu sorunu aşıp daha etkili hücumlar geliştirmeye başladık. Bunlardan birinde sağ bek Kemal'in attığı uzun topu kontrol edip son çizgiye kadar inen sol bek Aktuğ içeriye çok sert kesti. Woly kaptanı Tolga topu çıkarmak isterken kendi kalesine yolladı, 1-0.

Uzaktan şutlarda 2 topumuz direkten dönerken, rakibin attığı sert şutlar ise Kenan'ın üzerine geliyordu. Rakibin uzun topla çıktığı bir pozisyonda, Emre'nin Kerem Barut'a yaptığı tartışmalı faulle kazanılan frikik ilk yarının skorunu belirledi. Eyüp çok sert vurdu ve top Kenan'ın müdahalesine rağmen ağlarla buluştu, 1-1.

İkinci yarıya başlarken hedeflediğimiz hızlı golü bulduk. Rakibin çıkarken kaptırdığı topta Emir güzel bir pasla Baki'yi buldu. Baki sağ köşede görmeye dayanamadığı örümcek ağlarını temizledi. Bu çocuk tam bir hijyen hastası! 2-1. Hemen sonrasında kullandığımız bir frikikte top önünde kalan Eray yerden vurdu, kalecinin hatasıyla beraber skoru 3-1 e taşıdık.

Ancak rakibin yetenekleri ayakları vardı. Maçın genelinde Emre'nin markajından kurtulmakta hayli zorlanan Kerem Barut boş kaldığı tek anda, müthiş bir plaseyle, kalecimizin ve defansın şaşkın bakışları arasında topu köşeden ağlara gönderdi, 3-2.

Tam "eyvah, rakip geri geliyor" diyecekken sezonun kendi adımıza en güzel golünü izledik. Yarı sahamızın ortasının solundan Emir'in kaldırdığı uzunu rakip sahanın ortasının sağından bekletmeden yine sola gönderdi Eray. Solda topla buluşan Baki yine top yere inmeden sol ayağının içiyle yaptığı müyhiş vuruşla topu sağ doksana gönderdi. Top tüm sahayı 2 pasla ve sarmal bir şekilde geçerek gol olurken izleyenlerin ağzını açık bıraktı, 4-2.

Yalnız rakibiniz Woly olunca her hareketinize dikkat etmeniz gerekiyor. Defansın anlık uyumasında arkaya sarkan Kerem Barut ters kademeye geciken Kemal tarafından düşürüldü. Hakemin de sonradan itiraf ettiği gibi net bir şekilde ceza sahasının dışında olan hareket sonrası beyaz nokta gösterildi. Penaltıyı çok sert kullanan Eyüp Çuhadar farkı yine bire indirdi, 4-3.

Bu gol sonrası Eray-Eser değişikliği yapıldı ve Kemal öne geçti. Onun önde inatla yaptığı pres sonucu panik yapan kalecinin vurduğu top Baki'nin önünde kaldı. Yıldızlaşan forvetimiz net bir vuruşla iki hafta üst üste hat-trick yapmış oldu. 5-3. Fakat bu gol Baki'ye yetmedi. Emir'in ceza sahasına doldurduğu topa rakip stoperle yükselen Baki, kafasının arkasıyla ufak bir dokunuş yaptı ve takımımızı iyice rahatlattı, 6-3. Böylece büyük takımlara karşı olan suskunluğunu büyük bir patlamayla telafi etmiş oldu.

Diğer taraftan tüm maç boyunca hiç durmadan bindiren ve rakibin yıldız sağ beki Ömer Karabacak'ın önüne duvar ören Aktuğ'a da ayrı bir parantez açıp onu kutlamamak olmaz. Gerçekten inanılmazdı.

Maç bu skorla biterken oyuncularımız "şampiyonluk" iddiasını daha yüksek sesle telaffuz etmeye başladılar. Her zaman bir arada oynamaktan keyif aldığımız ve örnek aldığımız abilerimizi ilk defa ve üstün bir futbolla yenmemiz de bu iddianın haklılığını gösterir nitelikteydi.

Artık Apache de Iron Throne'a* adaydı.


18 Kasım 2012 Pazar

Cold winds are rising*

7. Hafta

Apache FC - Gezi Merkezi : 5-2

Kenan (Deniz Duranay)
Aktuğ - Eser - Deniz Torun
Kemal (Eray) - Emir - Baki


*Yazının başlığı olan Game of Thrones'un 2. sezonunun mottosu, son iki hafta kaybettiğimiz puan kayıplarından sonra takımın hedefini belirleme dönemine girmesini ve artık gelen kışla havaların soğuması sonucu oluşan atmosferi güzel özetlemekte. Ayrıca bir sonraki haftaya da bir ön hazırlık niteliğinde.

Güzel mücadelemize ve az gol yememize rağmen iki haftada iki puan kaybeden takımımızda artık hedef galibiyetti. Yeni transfer Deniz Torun'un sol bekte, sakat olan Emre'nin yerine de Eser göbekte başladı.

İlk yarı oldukça kontrollü ve olumlu bir futbol ortaya koyup güzel pozisyonlar bulmamıza rağmen bu pozisyonları gole çevirmede aynı beceriyi gösteremedik. Üzerine bir de Kenan'ın sağ çapraz gelen sert topu içeri çelmesiyle geriye düştük. İlk yarının sonlarına doğru ise Aktuğ'un bindirmesinde topla buluşan Kemal topu düzeltip daha müsait durumdaki Baki'ye bıraktı, Baki topu yine bilindik adresine yolladı. Böylece son haftalardaki geleneğimizi bozmadan ilk yarıyı 1-1 bitirdik.

İkinci yarıya da istediğimiz gibi golle başladık. Eser'in savunmada kaptığı topu ileriye çok güzel taşımasını ve aynı güzellikte Baki'ye servisini usta golcü affetmedi. Golden sonra oyunun hakimiyetini ele almamız beklenirken oyun bir kaosa döndü ve iki takımın da karşılıklı gol pozisyonlarına girdiği dakikalar başladı.

Bu sırada Kemal Eray'la Kenan da Deniz Duranay'la değişti. Kenan'ın ayağım ağrıyor diye çıkıp koşa koşa randevusuna gitmesi gözlerden kaçmadı. Bu sırada kalecilerimizin alışkanlık haline getirmelerinden korktuğumuz topu içeri çelme hastalıkları depreşti ve Deniz ilk dakikasında golü yedi.

"Eyvah yine mi 2-2 bitecek maç" korkumuz son beş dakikaya kadar sürdü. Fakat Emir sahneye çıktı ve savunmada kaptığımız topu müthiş bir dribling ile ileri taşıdı. Bu sırada Eray'ın ön direğe yaptığı koşuyla arkada boş kalan Baki, Emir'den gelen pası net bir vuruşla gole çevirerek hat-trick yapmış oldu. Sonrasında rakibin atağında, adeta zamanın durduğu anda,  rakip forvetle karşı karşıya kalan Duranay terse yatmasına rağmen ayağıyla kurtardığı topla yediği golü telefi etmiş oldu. Baki ise durmadı duramadı! Bir dakika sonra Aktuğ'un pasında bu sefer havadan zımbaladı ve hem takımın hem de kendisinin 4. golünü atarak hepimizi rahatlattı.

Maç bu şekilde bitecek diye beklerken sahneye Eray çıktı. "Dur baba şuraya bir uzanayım" modunda ağar ağar yere yatacakmış gibi dururken müthiş bir serilikle ve ayağının dışıyla yaptığı rövaşata kalecinin çabalarına rağmen alt köşeden ağlarla buluştu. Bu gol tüm izleyenleri mest ederken Baki'nin 4 gollük performansını da gölgede bırakarak Pazarligi sitesinin maç anlatımında gazellere konu oldu.

Maç sonunda tüm takım maçı zor atlattığımızın farkındaydı. "Ya zaten şampiyonluğa giden takım kötü oynayınca da kazanmalı, keh keh" tavırları içinde birbirlerini teselli eden oyuncular bir sonraki hafta yapılacak Wolly maçı için birbirlerini gaza getirmeyi de ihmal etmediler.

Bu maçla birlikte Emir'in 6 maçlık gol atma serisi sonlanırken takımımız üst üste beşinci haftadır 2 gol yiyerek istikrarını sürdürdü! Yeni transfer Deniz Torun, PazarLigi 1. Lig'inde çıktığı ilk maçında olumlu bir futbol ortaya koyarken bu ligin topçusu olduğunu gösterdi. Apache TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada ise "Bana bu şansı veren hocalarıma teşekkür ediyorum. Onları ve büyük Apache taraftarını mahcup etmeyeceğim. Yalnız şutlardan bazıları kaleyi tutsaydı iyiydi" diyerek hem iddiasını gösterdi hem de özeleştiri yaptı.

4 Kasım 2012 Pazar

2-2 derken kaybedilen 2 puan..


6. Hafta


Apache FC - Silverbacks FC : 2-2


Deniz
Eser - Emre - Kemal (Aktuğ)
Eray - Emir - Baki


5. Haftada Valena'yla 2-2 berabere kalan ekibimiz, bu hafta da Silverbacks'le 2-2 berabere kalarak 2 haftada 2 puan kaybederek liderlik yarışında bir yara daha aldı.

Bir önceki akşam gece yarısı tam kadro Facebook'ta laklak eden takım, buna rağmen maçtan tam 1.5 saat önce sahaya gelerek FIFA'da "semi-pro" olarak tabir edilebilecek bir tutum sergiledi.

Eray'ın formayı sırtına geçirişiyle Kemal sol beke geçti ve takımımız yeni kurgusuyla ilk maçına başladı.. Beklenenin aksine defansif bir anlayışla sahaya yerleşen rakibimizi açmakta oldukça zorlandık. Üstelik çıkarken kaptırdığımız toplarla da kalemizde tehlikeler yaşadık. Özellikle Kemal'in sakatlığının etkisiyle aklını oyuna veremediği ve Baki'nin istekli olmadığı gözlenirken Ozan sol kanadımızı iyi kullandı.

Yine biz de pozisyonlar bulduk. Özellikle Eray'ın topuk pasıyla Emir'i kaleciyi karşı karşıya bırakması izleyicilerden büyük alkış aldı.. Fakat pozisyonun devamında Emir'den Baki'ye giden pasa rakibin müdahalesiyle atağımız sonuçsuz kaldı.

Akabinde önce Kemal'in pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Eray topu kalecinin üzerine sert vurdu, olmadı. Sonrasında neredeyse aynı pozisyonda Emir'in yerden gelen pasında bu sefer topu kalecinin altından bırakan Eray takımımızı öne geçirdi.

Oyunun kontrolünü ele geçirmeye başladığımız bu anlarda Emre'nin defanstan uzaklaştırmak istediği top kısa kalınca Ozan araya girdi ve dar açıdan vurduğu sert top Deniz'in müdahalesine rağmen ağlarla buluştu. Gelişen diğer etkisiz ataklarda iki takım da gol bulamayınca ilk yarı 1-1 berabere sonuçlandı.

İkinci yarının başlamasından 5 dakika sonra günün etkisiz ismi Kemal yerine süper yedek Aktuğ'a bıraktı. Bu hamle hemen sonuç verdi, Aktuğ'un güzel ortasına Emir'in kafa vuruşu takımımızı bir kez daha öne geçirdi. 

Bu olumlu hareketimizi yediğimiz garip bir golle telafi etmesek iyi olacaktı ama rakibimiz bugün bulduğu pozisyonları atamamak, olmayan pozisyonlardan da gol çıkarmak konusunda oldukça başarılıydı.

Son 10 dakikada ise daha etkin taraf bizdik.. Aktuğ'un Emir'in kornerindeki müthiş kafasını kaleci iyi çıkardı.  Başka bir kornerde oluşan karambolde Eray ayağını kapatamayınca 1 metreden topu dışarı vurmayı başardı. Eser'in getirdiği topta Eray içeriye güzel kesti ama Baki dokunamadı. Emir'in uzaktan denediği şutlar da sonuç vermeyince 2 hafta üst üste beraberliğe razı olduk.

Maç sonunda puan kaybının nedenlerini sorgulayan ekibimizde, teknik heyet gelecek hafta rakibimiz olacak Gezi Merkezi'nin maçını gözlemleyerek notlar aldı. Çaylarını bitiren oyuncular "haftaya 2 puan" ve "Baki yalnız -görmesin- yazsın" temennileriyle Hilal Arena'dan ayrıldılar.

Not1: Baki'nin gol bulamadığı bir maçta puan kaybetme geleneğimiz sürüyor.
Not2: Kemal'in gol bulamamasıyla "her maç gol atma" istatistiğinde Emir yalnız kaldı.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Takım olma yolunda

4. haftanın sonunda liderin hemen ensesinde oluşumuz ligdeki insanları şaşırtıyor olabilir. Bizim için ise, sakatlıklar olmadığı sürece, bu kadroyla ve oyun yapısıyla ligde bu noktada olacağımız sezon öncesinde öngördüğümüz bir şeydi. Üstelik fikstür de bize iyi bir başlangıç için her türlü imkanı sunmaya devam ediyor.

Şimdi son iki haftada aldığımız iki galibiyetin hikayelerine dönelim.

3. Hafta
Apache FC - Eagles FC : 7-2

Deniz Duranay
Anıl - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki


Kadromuza katıldığından beri şanssızlıklar ve türlü nedenlerle bir türlü devamlı forma şansı bulamayan Pazarligi tarihinin bireysel anlamda en başarılı ve en sempatik kalecisi Deniz Duranay 3. haftada kaledeki yerini aldı. Tabi ki kafasında bildik şapkası ve yüzünde o şaşkın ifadesiyle.

Ayrıca asabi ve güçlü panterimiz Anıl Mertol profesyonel nedenlerle verilen araya bir son vererek sahaya çıktı. "Batı cephesinde değişen bir şey yok"tu, gücümüze güç kattı.

Yalnız maçta yaptığımız çok hızlı başlangıcın ana nedeni sol bekte fırtınalar estiren Özkan'dı. İlk 15 dakika rakibin sağ kanadını otoban gibi kullandı ve hücumlarımızı çok rahatlattı. Bu dakikalarda Emir ve Baki'nin birbirlerine yaptıkları asistlerle takımımız 2-0 öne geçti. Fakat Özkan'ın yorulmasının ve rehavetimizin faturası ağır oldu. Son 5 dakikada yediğimiz 2 golle devreye berabere girdik.

Disiplinli oyunumuzdan taviz vermedik ama bizim ve Eagles FC'nin ortak rakibi olan bunaltıcı sıcak istediğimiz tempoya çıkmamızı sürekli engelledi. Bal yapmayan arı gibi gelişlerimiz sırasında şansın bizden yana döndüğü bir anla bu krizi aştık.

Kemal'in kornerden verdiği çok kötü ve sekerek gelen topa Anıl vole vurmak istedi. Tsubasa izleyenlerimizin ( Yani HEPİMİZİN!! Eğer izlemeyen varsa yazının gerisini okumayabilir. ) hatırlayacağı "Kartal vuruşu", bu kötü volenin halısahanın üzerindeki gerili ağdan geri gelmesi sonucu gerçekleşti. Evet böyle çirkin bir gol attık ve bu geçerli bir goldü.

Zaten zor direnen rakibin direnci de bu şanslı/şanssız golle kırılmış oldu. Sahada adeta yokları oynayan Kemal kimsenin anlamadığı şekilde 2 gol atarak tepki topladı. Emir ve Baki de yine birer golle farkın açılmasını sağladılar.

Son anlarda pas yüzdemizin düşüşü ve harcadığımız pozisyonlar saç baş yoldurtsa da sahadan 2 puanla ayrılmanın ve gölgeye ulaşmanın mutluluğu, oyuncularımızın bu eleştirileri görmezden ve duymazdan gelmesine neden oldu.

http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1504


4. Hafta
Apache FC - Olympique Akademi : 5-2

Kenan
Eser (Burak) - Emre - Anıl
Kemal - Emir - Baki

Lige iyi bir giriş yapan ve maç öncesinde önümüzde bulunan rakibimize saygı duyuyorduk. Geçen haftaki rahat galibiyetin bu maç için bir önemi yoktu. Zor ve sert bir maç olacaktı. Sonunda ise beklenmedik bir şekilde zoru kolaya çevirdiğimizi gördük.

Yine de bu kolaylık göreceli. Yoksa yine savunma hattının bütününün ama özellikle Kenan'ın ve Emre'nin mükemmele yakın performanslarını es geçmemek gerek. İstikrarıyla göz dolduran ve ilk 7deki yerini deneyimli Duranay'dan teslim alan Kenan maçın her anında oyunun içindeydi ve arzuluydu. Emre ise takım savunmamızın da işini kolaylaştırmasıyla ustaca bir yönetim sergiliyor arka planda. Anıl ise ayağına ve beline müthiş hakim bir maç çıkardı fakat diline hakim olamadı, arada maça gri renkler kattı.

Maçın hikayesine gelelim. Artık Pazarligi'nin anlaması gereken bir olay var. Baki "o topu o doksana vuracak arkadaş!". Siz isteseniz de vuracak istemeseniz de. Alt ya da üst doksana karar verecek ve pimi çekecek bu kadar. Olay sadece anlık o açıyı bulmasına bakıyor. Blink-Zıbam denklemi olarak da adlandırılabilir.

Velhasıl kelam böyle bir golle başladık maça. Emir'in pasında sol köşeden sağ doksan görüldü.
Akabinde müthiş bir organizasyonla farkı ikiye çıkardık. Defanstan çıkarılan topu Kemal Emir'in önüne bıraktı. Topu çok iyi kontrol edip kaleye kadar sokulan Emir müsait pozisyonda olmasına rağmen daha müsait pozisyonda olan Baki'ye harika bir pas çıkardı, Baki'ye dokunmak kaldı.

2-0'a rağmen savunma disiplinimizden bir şey kaybetmedik. Buna rağmen rakibimiz güzel geldi, güzel bitirdi ve farkı bire indirdi.İlk yarı böyle bitecek diye umulurken Kemal'in korner çizgisinden yere yakın kestiği ortayı ayakları havada alan Emir, topu topuğuyla ters köşeye göndererek herkesi bir kez daha kendisine hayran bıraktı.

İkinci yarının başında attığımız golle ve oyunumuzla ilgili bir itirafımız olacak ama önce golü anlatalım. Rakibin atağından dönen topta kendi ceza sahasının önünde topu alan Kemal topu soldaki Baki'ye attı. İkisinin yaptığı koşu Kemal-Baki-Kemal-Baki-Kemal paslaşmalarıyla diğer kale önünde golle sonuçlandı. İtirafımıza gelecek olursak; bu kontraatak golleri, takıma tam bir hafta boyunca GS-Braga, Türkiye-Romanya maçlarını izletip galip takımların futbolunu ezberleten usta taktisyen Can Vodina'ya borçluyuz. Kendisine şükran borçluyuz.

Sonrasında rakibin sol doksanımıza gönderdiği füzeyle farkı 2'ye indirmesi de bizi durdurmadı. Kenan'ın kaleden ustaca gördüğü Kemal'in topu kontrol edip düzgün bir vuruş yapması maçın skorunu belirledi.

Eser esrarengiz topuk sakatlığının nüksetmesiyle sadece bir yarı oynayabilirken yerine giren Burak da takımın rotasyonunun kalitesini bir kez daha göstererek oyunumuza anında adapte oldu. Mehmet Abi ise kenardan destek verdi ve maç sonrası deneyimini kattığı yorumlarıyla teknik ekibi hem övdü hem de onlara yol gösterdi.

http://www.pazarligi.com/index_tr.php?m=macdetay&pid=1510

4. Hafta sonunda 6 puanla, 7 puanlılar lider Papazlar ve ikinci Blue United'ın karşılacağı hafta öncesi liderlik için pusuya yatmış durumdayız. Bizi izlemeye devam edin! =)

http://www.facebook.com/FC.Apache
https://twitter.com/apachefc2007

Not1: Aslanımız, kaplanımız, 10 ciğerlimiz Özkan'ın arka adelesindeki yırtık haberiyle sarsıldık. Hem ona hem de Eser'e acil şifalar diliyoruz.

Not2 : Eray artık gel! Yoksa Kemal bu performansıyla seni beke çekecek ;)

Not3 : "Emir bi 5/10 kilo verse varya, uff" yorumlarını artık sayamaz olduk =)

5 Ekim 2012 Cuma

Pazarligi'nin kurt takımı: Apache FC

Pazarligi'nde yeni bir sezon başladı.. Tam 5 yıl/10 sezon sona erip 11. sezon başlarken 1. ligde değişmeyen tek takım yine Apache FC..

Ligin geldiği son noktada deneyimli futbolcu abilerimizin katılımıyla yaşlanan 1. Lig'in en genç takımlarından birisi Apache FC fakat Pazarligi açısından bakıldığında takım için "kurt" deyimini kullanmak yanlış olmayacaktır.. Kadromuzda bulunan Can Vodina, Emir, Olguner, Baki, Kemal, Emre, Aktuğ, Deniz Duranay, Azerhan, Eray gibi ligde minimum 7 sezon geçirmiş ve hatta ligin kuruluşuna şahit olmuş oyuncularla bu deyimi sonuna kadar hakettiğimizi düşünüyorum..

Takım Taklavat'ın 5. sezondaki şampiyon kadrosunu bünyesine katan Apache FC bu sezon çok farklı bir sinerji yakalamışa benziyor.. İlk bakışta, iki takımın 6 sezonda verilen 4 Fair-play ödülünü almış olması rakip takımlar için "karşılıklı oynamanın arzulandığı" bir ekip yapıyor takımımızı.. Diğer yandan, pozisyon bilgisi kuvvetli, topu ayağında seven,  1.85'e yakın boy ortalamasıyla ve güçlü fiziğiyle  "rakiplerin oynamaktan pek de hazzetmediği" bir takım haline geldiğimiz de bir gerçek.. Ayrıca şık ve rahat yeni formalarımız takımımıza ayrı bir moral kattı..

Ana rotasyonu belirlenmiş ve rol dağılımları yapılmış ekibimiz her maç da üzerine koyarak ilerlemeye devam ediyor.. Şimdi ligde oynadığımız ilk iki maça bir bakalım:


Yeni formalarımızla!!


1. Hafta
Apache FC - FC Bahadır : 14-5

Kenan
Eser - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki

İlk hafta takımımız için fikstürün de yardımıyla çok rahat geçti. Geçen sezonki asları tamamen giden ve yeni bir takım olan Bahadır başlangıç için iyi bir rakipti.

İlk dakikadan itibaren kontrolü ele alan ekibimiz özellikle hücumda çok rahat bir maç çıkardı. Rakibin geri dönemediği pozisyonların hepsinde en az bir bekini de hücuma katarak 4 kişiyle gelen Apache, rahat şut pozisyonları yakalayıp bunları sonuçlandırmada zorlanmadı.Özellikle Baki sol köşeden kalenin sağ alt doksanına adeta ezberlemiş gibi gönderdiği toplarla rakibin krikosunu kıran oyuncu oldu. Tam 7 gol bulan usta golcü 1. Lig'de Gol Kralı olduğu eski günlerine dönüş sinyali verdi.

Orta sahanın diğer isimleri Emir (4 gol 2 asist) ve Kemal (3 gol 3 asist) de hücum anlamında iyi bir oyun ortaya koydular. Ayrıca hakemin yanlış gördüğü pozisyonda lehimize verilen penaltıda uyarılarımıza rağmen hakemin kararını değiştirmemesi sonucunda, bir müzakereye bile gerek kalmaksızın, Emir aklımızdan geçeni yaptı ve topu kasten auta yolladı.. Bu seneki ruh halimizle ilgili ilk haftaya dair en önemli ayrıntı buradaydı.

Defansımız hücum oyuncularının çok destek vermemesi ve maçın rahat havası nedeniyle bireysel hatalar yaptılar ve böylece rakibe 5 gol vermiş olduk. Ama halı saha ortamında böyle maçlara alışık olduğumuz için üzerinde çok fazla durmadık, ilk maçın bitiş düdüğüyle önümüzdeki hafta oynayacağımız maçı düşünmeye  başladık.


2. Hafta
Apache FC - AC Blue United : 2-3

Kenan
Eser (Aktuğ) - Emre - Özkan
Kemal - Emir - Baki

Kalabalık bir kadroyla ve oldukça motive bir şekilde sahaya geldi ekibimiz. Pazarligi'nde eşine sık rastlanmayacak şekilde 2 yedek kalecimiz kenarda beklemekteydi. Ayrıca Korfball üstadı, çılgın sağ bek Aktuğ da yedek kulübesindeki yerini almıştı.

Fakat bu motivasyonumuz, rakibe saldırmamız için yeterli olmadı. Deneyimli rakibimize karşı oyunu çok geride karşıladık. Aslına bakılırsa çok da pozisyon vermedik ama yine bireysel hatalardan yenilen 2 golle ilk devreye yenik kapattık. Şanssızlıkların yakasını bir türlü bırakmadığı canavar sağ bek Eser'in topuğunda bir sorun çıkması da bizi etkiledi.

Sakat sakat oynayan Eser'in yerine Aktuğ'un girmesiyle kendine gelen takım daha çok hücumu düşünmeye başladı. Fakat düşüncelerimiz fiiliyata geçmeden 3. golü kalemizde gördük.

Bu noktadan sonra yavaş yavaş oyunu diğer yarı sahaya yıktık. Kanatlar arasında çok hızlı ve uzunlarla dönen toplar - özellikle beklerimiz Aktuğ ve Özkan'ın iyi oyunları - ve Emre'nin savunmayı öne almasıyla rakibi boğmaya başladık.

Emir'in artık klasikleşen frikik gollerinden biriyle farkı 2'ye, Baki'nin indirdiği topta Kemal sol ayağıyla tekte köşeyi gördüğü golle de farkı 1'e indirdik. Kemal'in gol sonrası kısa süreli de olsa yaptığı Gangnam Style gol sevinci gözlerden kaçmadı.

Ardı arkası kesilmeyen ataklarımızda top 3 defa rakip kalenin çizgisinden çıktı. Önce Kemal'in kornerden gelen topa kafası, sonra aynısını Emre'nin yapması ve Emir'in kornerden direk kaleye gönderdiği toplarda meşin yuvarlak lanet çizgiyi bir türlü geçmedi.

Lehimize çalınması gereken açık penaltının çalınmadığı an ise takımımızın bu seneki kimliğiyle ilgili önemli bir anekdottu. Bu anın devamında maçın hakemine itirazların çok kısa sürmesi ve oyuncuların birbirlerine uyarılarıyla oyuna dönmeleri sonucu takımın ritmi bozulmadı ve son saniyeye kadar galibiyeti kovaladık. İşte bu özlediğimiz ve bize yakışan bir tavırdı.

Sonuç olarak, 3. golü bulamasak ve en azından 1 puanı hakettiğimiz maçtan puansız ayrılsak da verilen mücadele ve güzel oyun sonrası Apache FC soyunma odasında yüzler gülüyordu. Ne de olsa ligin daha 2. haftasındaydık ve bu deneyimli takım bu oyununu devam ettirdiği sürece, ileriki haftalarda çok daha yüksek sesle söylenebilecek hedeflere yürüyebileceğinin farkındaydı.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Takım olmak ve halı sahanın değişmeyen gerçeği..

11. Hafta

Apache FC - Erenköy SK : 6-1

Burak
Tuna - Bertan - Anıl
Kemal - Hüseyin - Baki

PazarLigi'nin organizasyonda yaptığı şaka gibi hata (iki takıma da farklı maç tarihi vermek) sonrası rakibimiz Cumartesi sahada yerini almış ve bizi beklemişti.. Sonrasında iki takımın özverisi ve PazarLigi yetkililerinin çabaları sonucu maç Pazar 12.00'ye alındı..

Ligin kaderini etkileyecek bu maçın öğlen 12'de ve 2. sahada yapılmış olmasının yanı sıra Erenköy'de Resul Apache de ise Tanju, Onur ve Emir gibi yıldızlar kadroda bulunmamaktaydı..

Apache bu eksikliğini sistem değişikliğiyle telafi etmek istedi.. Diyebiliriz ki telafi etti.. Hatta daha fazlasını kazandı..

Rakibinin iki etkili oyuncusu Ahmet ve Süheyl'e geniş alan bırakmamak için savunmada yarı sahaya çekilen ve takım halinde hareket etmek adına sahaya 3-3 dizilen Apacheler rakibe yedikleri gol dışında neredeyse hiçbir yakın pozisyon vermediler..

İlk yarıda kontrada Hüseyin'le öne geçtiğimiz maçta, Ahmet'in havadan defansın arkasına gönderdiği topla buluşan Süheyl dar açıdan şık bir vuruşla skoru 1-1'e getirdi.. İlk yarı bu skorla bitecek derken sahneye çıkan Kemal sıfıra yakın pozisyondan vurduğu sert şutla skoru 2-1'e getirdi..

İkinci yarı ise sıcak havada rakibi bir türlü çözemeyen Erenköy'ün direnci git gide düşerken Hüseyin sahada devleştikçe devleşiyordu.. Rakibin yüklendiği atakların hemen ardından ağır Erenköy savunmasını neredeyse her pozisyon geçen Hüseyin ikinci yarıda 2 gol atıp bir de Baki'ye asist yaparak maçın yıldızı olmayı haketti..

Burak yine kalede güven verirken Bertan ikinci maçında ikinci galibiyetini yaşayarak "Ben bu takımda her türlü oynarım arkadaş" dedi..

Maç sonrası Apache'de yüzler gülerken oyuncular ilk defa bu kadar disiplinli oynayan bir takım görüntüsü verdikleri için de mutluluklarının ikiye katlandığını belirttiler..

Her ne kadar ligin ikincisini çok farklı skorla yenseler de mütevaziliği elden bırakmayan Apache'ler "Biz gerekeni yaptık, halı sahada kontra-atak yapan takım kazanır.." diyerek maçın skoruna kanılmaması gerektiğinin altını bir kez daha çizdiler..

Takımımızı daha yakından takip etmek için Facebook sayfamızı "beğen"nin.. =)
http://www.facebook.com/pages/Apache-FC/187772844588432