Büyük heyecanla beklenen pazarligi'nin 3.sezonu 2 Kasım 2008 tarihinde başladı. Başlaması ile birlikte dün itibariyle 3 haftalık bir süreci de geride bırakmış olduk. Sezon öncesi ligin yapısında, katılımcı takımlar açısından önemli kurumsal değişikliklere imza atıldı. Artık 2 kademeli bir lige dönüşen pazarligi, şampiyon olmanın yanı sıra bulunduğunu yerde kalmanın da oldukça zor hale geldiği bir rekabet ortamına sahip oldu. Bu rekabet ortamında her takımın kadrosunda bir takım değişiklikler yapması kaçınılmazdı. Nitekim biz de bu yeniliklerden nasibimizi fazlasıyla aldık. Yola beraber çıktığımız arkadaşlarımızdan bazıları ile dostça yollarımızı ayırırken, diğerleri ile takımımızın iskeletini yeniden kurduk. Futbol'un yarattığı arkadaşlık ve dayanışma duygusu çerçevesinde yeni arkadaşlar da aramıza katıldı. Hedefimiz öncelikle kazanan bir takım kimliği oluşturmaktı.
Burada önemli bir soru sormak gerekiyor... Neyi, nasıl kazanmaktan bahsediyoruz ?
Kazanmanın insan doğasının olmazsa olmaz koşullarından birisi olarak dayatıldığı günümüz modern toplumlarında, modernitenin en acımasızca ezdiği halklardan birisi olan Apache yerlilerinin adını benimseyen bizler nasıl bir kazanma ruhunun peşindeydik ?
Amacımız oldukça basitti, rakiplerimizin saygısını kazanmak. Bunun için yapılan bütün maçları kazanmak gerektiğini söyleyenler mutlaka olacaktır. Ama biz bundan daha fazlasının gerektiğini, belki de hiç bir maçı kazanamamanın bu yolda çekilmesi gereken sıkıntılardan birisi olduğunu düşünüyoruz.
Sahaya güzel futbol için, eğlenmek için ve de elbette herkes gibi meşin yuvarlağı 3 direğin arasından geçirmek için çıkıyoruz. Bu sonuncusunu rakibimizden daha fazla yaptığımızda futbolun kuralları bizi karşılaşmanın galibi ilan ediyor ; ama asıl karşılaşma hakemin düdüğü ile başlamadığı gibi, o düdükle de orada bitmiyor.
Asıl istediğimiz kazanan takım kavuşmak için şunu asla akıldan çıkarmamak gerekiyor :
"Rakibe duyduğunuz saygı kadar size de saygı gösterilir."
Bütün bu anlayış çerçevesinde 3 haftadır devam eden pazarliginde, belki insanları şaşırtan bir noktada, puan kaybı yaşamaksızın, Bosstancı takımı ile beraber ligin zirvesinde bulunuyoruz. Bunlar iyi günlerimiz, muhakkak ki sıkıntılı zamanlar da yaşayacağız, ancak "kazanan takım ruhu" bizi hedefimize götüren yegane birleştirici unsur olacaktır.
Bu ruhu hiç kaybetmemek dileği ile...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder